Gebelik diyabetini önlemenin yolları
Gebelik diyabetini önlemenin yolları
Sabri Ülker Vakfı, gebelik sürecinde ortaya çıkan, doğru beslenme yöntemleri ve doğru yaşam tarzıyla kontrol altına alınarak riskleri minimalize edilebilen “Gestasyonel” yani gebelik diyabeti ile ilgili bilinmesi gerekenleri derlediği bilgiler ışığında anne adaylarıyla paylaş
Sabri Ülker Vakfı, gebelik sürecinde ortaya çıkan, doğru beslenme yöntemleri ve doğru yaşam tarzıyla kontrol altına alınarak riskleri minimalize edilebilen “Gestasyonel” yani gebelik diyabeti ile ilgili bilinmesi gerekenleri derlediği bilgiler ışığında anne adaylarıyla paylaş
Sabri Ülker Vakfı, gebelik sürecinde ortaya çıkan, doğru beslenme yöntemleri ve doğru yaşam tarzıyla kontrol altına alınarak riskleri minimalize edilebilen “Gestasyonel” yani gebelik diyabeti ile ilgili bilinmesi gerekenleri derlediği bilgiler ışığında anne adaylarıyla paylaşıyor.
Gebelik sürecinde ortaya çıkarak anne ve bebeğin diyabet riskini ortaya çıkaran Gestasyonel yani gebelik diyabeti, genellikle beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği ile kontrol altına alınabilen ve gerekli durumlarda insülin tedavisiyle riskleri minimalize edilebilen bir diyabet türü olarak karşımıza çıkıyor. Sabri Ülker Vakfı derlediği bilgiler ışığında gebelik diyabetinin önüne geçilmesi ve tedavisiyle ilgili önemli bilgiler paylaşıyor. Gebelik diyabeti doğru tedavi, izlem ve yaşam tarzı değişikliği ile kontrol altına alınabilirken ihmal edildiği takdirde, annenin ve bebeğin ileri yaşamda diyabete yakalanma riskini 70-80 oranında artırıyor.
Gebelik diyabeti nedir
Gebelik öncesi yeterli insülin salgılayabilen pankreas hücreleri gebeliğin ilerlemesiyle yeterli insülin salgılayamayarak daha önce diyabet belirtisi olmadığı halde gebelik boyunca kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Bu durumun sonucu olarak 'Gestasyonel Diyabet' olarak isimlendirilen diyabetik durum gebelik bitiminde genellikle düzelir. Kalıtımsal olarak aile bireylerinde çok sayıda diyabetik kişiler bulunan 30 yaşın üzerindeki ve kilo fazlası bulunan anne adayları gestasyonel diyabet açısından risk taşırlar.
Gebelikte yeterli ve dengeli beslenmek önemli
Gebelikte sizin için ideal olanın üzerinde kilo almanız, gebelik şekeri olarak bilinen, gestasyonel diyabet ve yine halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklemsi (yüksek tansiyon) ve düşük riskini arttırabilir.
“Sen iki canlısın daha çok yemelisin” doğru bir tavsiye değil
Birçok anne adayının gerek kendisi gerek aileleri ve yakınları, gebelikte besinlere olan ihtiyacın çok fazla arttığına inanıyor. Oysaki gebeliğin ilk 6 ayında enerji gereksinimi normalden çok da farklı değildir. Gebeliğin son dönemi olan 12. haftada enerji ve besin öğesi ihtiyacı nispeten artabilir.
Gebelikte artan enerji ihtiyacı nasıl karşılanır?
Artmış enerji ve besin öğesi ihtiyacını karşılamak için yeterli ve dengeli beslenerek besin çeşitliliğine önem vermek son derece önemlidir. Artan enerji gereksinimini karşılamak üzere, günlük yeterli ve dengeli beslenme düzenine ek besinler tüketilmesi doğru bir yöntemdir. Bir su bardağı süt veya yoğurt ile bir porsiyon meyveden hazırlanmış bir içecek veya taze/kuru meyve ile hazırlanmış sütlü veya yoğurtlu yulaf ezmesi, bir avuç içi kadar çeşitli kuruyemiş, iki dilim tam tahıllı ekmekle hazırlanmış beyaz peynirli bir tost gibi besleyici ara öğün seçenekleri tüketilebilir. Bunun yanı sıra ana öğünlerinizden birisine, iki köfte kadar et-tavuk-balık ve 1 dilim tam tahıllı ekmek ilave etmek de bir seçenek olabilir.
Gestasyonel diyabet tanısı konan anne adayları nasıl beslenmeli?
Bu süreçte bazı anne adaylarının sadece yaşam tarzı değişiklikleri yoluyla kan şekeri seviyeleri kontrol edilebilirken, insülin gibi ilaçlara da ihtiyaç duyulabilir. Bu noktada diyetisyen ve hekim tavsiyeleri büyük önem taşır. Bununla birlikte yaşam tarzlarında yapılacak değişimler gebelik diyabeti yönetiminde önemli bir role sahiptir. Sağlıklı bir diyet, fiziksel aktivite ve çok fazla kilo alımından kaçınmak kan şekeri seviyelerinin kontrolüne yardımcı olmak açısından önemlidir.
Sağlıklı ve dengeli bir diyet için genel önerilerin yanı sıra;
Öğünlerin düzenli aralıklarda tüketilmesi, genellikle günde üç ana öğün ve ara öğünler ile kan şekerinin gün boyunca belli bir düzeyde seyretmesine yardımcı olmak Öğün atlamaktan kaçınmak Kan şekerinde ani yükselmelere neden olmayacak düşük glisemik indekse (GI) sahip besinlerin tüketilmesi önemlidir. Örneğin, tam buğday ekmek, yulaf, ceviz, yoğurt.
Diyet sürecinde glisemik indeksini düşürmek için;
• Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi
• Tam taneli tahıl ürünlerin tercih edilmesi
• Pirinç yerine bulgur gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarından yararlanmak
• Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği gibi liften de zengin besinleri tercihi
• Meyve suyu yerine meyvenin kendisinin tüketilmesi
•Kurubaklagilleri haftada 2-3 kez tüketmeye özen göstermek tavsiye edilen yöntemlerin başında yer alıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.