Koroner anjiyografi sonrası ilaçlar atlanmamalı
Koroner anjiyografi sonrası ilaçlar atlanmamalı
Medical Park Tokat Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, “Koroner anjiyografi sonrasında özellikle stent takılan hastalarda ilacın atlanması, ani stent tıkanıklıklarına ve kalp krizlerine yol açabilmektedir” uyarısında bulundu.
Medical Park Tokat Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, “Koroner anjiyografi sonrasında özellikle stent takılan hastalarda ilacın atlanması, ani stent tıkanıklıklarına ve kalp krizlerine yol açabilmektedir” uyarısında bulundu.
Damar hastalıklarının tanısında yıllardır kesin tanı metodu olma özelliğini koruyan koroner anjiyografi öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Medical Park Tokat Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, “Koroner anjiyografi sonrasında özellikle stent takılan hastalarda ilacın atlanması, ani stent tıkanıklıklarına ve kalp krizlerine yol açabilmektedir” uyarısında bulundu.
Anjiyografinin ‘damarların görüntülenmesi’ demek olduğunu belirten Medical Park Tokat Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile damarların görüntülenmesine MR anjiyo, bilgisayarlı tomografi (BT) ile görüntülenmesine BT anjiyo, görüntülenmek istenen damar içerisine kateter yardımıyla girilerek görüntü alınmasına da girişimsel anjiyografi adı verildiğini söyledi.
Kalbin kendisini besleyen damarlara ‘koroner damarlar’ denildiğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, bu damarların görüntülenmesine ise ‘koroner anjiyografi’ adı verildiğini belirtti.
KONTRAST MADDE DAMARLARIN GÖRÜNTÜLENMESİNİ SAĞLIYOR
Günümüzde sık kullanılan koroner anjiyografinin halk arasında girişimsel bir yöntem olarak bilindiğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Arif Arısoy, “Koroner anjiyografide ‘kateter’ dediğimiz çeşitli şekillerdeki borucuklar vasıtasıyla kalbin kendisini besleyen damarlarına girerek, damarın X ışını altında görünür hale gelmesini sağlayan ‘kontrast madde’ denilen sıvılar veriyoruz. Bu sıvı, koroner damar içerisinde kan gibi akarak kan dolaşımının ulaştığı yere kadar görüntülenmesini sağlıyor. Koroner anjiyografi, damar hastalıklarının tanısında yıllardır kesin tanı metodu olma özelliğini koruyor” diye konuştu.
KESİN TANIYI KOLAYLAŞTIRIYOR
Koroner damarlardaki kan akımının kalp kasını beslemede yetersiz kaldığı düşünüldüğünde kalp kasının durumu, kapak hastalıkları ve aort ile ilgili hastalıkların değerlendirildiğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Arif Arısoy, “Kişinin şikâyetlerinden hareketle ve kalbin beslenmesinde problem olduğunu düşünerek yaptığımız ön testlerde (Ekokardiyografi, efor testi, Miyokart perfüzyon sintigrafisi, BT anjiyo vb.) problem gördüğümüz zaman durumu netleştirmek, kesin tanısını koymak, hatta mümkünse aynı seansta tedavisini yapmak için koroner anjiyografi yapılmaktadır” dedi.
EL BİLEĞİ VE BAŞPARMAK ÜZERİNDEN DE YAPILABİLİYOR
Doç. Dr. Arif Arısoy, koroner anjiyografinin yakın zamana kadar sıklıkla ‘femoral arter’ denilen kasık bölgesindeki atar damardan yapılırken, günümüzde çoğunlukla ‘radial arter’ adı verilen el bileğindeki atar damardan yapıldığını, hatta uygun hastalarda başparmak üzerindeki enfiye çukuru bölgesindeki atardamardan da yapılabildiğini belirtti.
Kalp damarlarına ulaştıktan sonra alınan görüntüler ve yorum açısından giriş yerleri arasında bir fark olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Arif Arısoy, ancak el bileğinden anjiyonun uygulandığı atardamarın (radial arterin) yakın komşuluğunda sinir bulunmadığını belirtti. Doç. Dr. Arif Arısoy, “Ayrıca bu arter daha yüzeysel seyrettiği için anjiyo sonrasında bu damarda kanama kontrolü kasık damarına göre daha kolay sağlanır. El bileğinden uygulanan anjiyoda giriş yerine bağlı komplikasyonlar (kanama, şişme) oldukça azdır. Yapılan büyük ölçekli çalışmalarda bu sonuç doğrulanmıştır” diye konuştu.
ANJİYODA DÖRT FARKLI SONUÇ ÇIKABİLİR
Koroner anjiyografi ile hastanın koroner damarlarında tıkanıklık olup olmadığını, tıkanıklık varsa da hangi damarda, kaç damarda, ne kadar ciddi ve yaygın olduğunun tespit edildiğinin altını çizen Doç. Dr. Arif Arısoy, bu sayede çıkan sonuca göre hangi tedavinin yapılacağına karar verildiğini söyledi.
Temel olarak koroner anjiyografi ile dört farklı sonuç çıktığını belirten Doç. Dr. Arif Arısoy, bunları şöyle anlattı:
“Birincisi; damarlar tamamen normal olabilir. Bu durumlarda hastanın şikâyetine sebep olabilecek alternatif tanılar düşünülmelidir. İkincisi; koroner damarlarda yağlanma, hafif düzeyli darlıklar gibi ilaç tedavisi ile takip edilebilecek bir sonuç çıkabilir. Üçüncüsü; koroner damarlarda ciddi darlık veya tıkanıklık tespit edilip balon ve/veya stent ile tedavi edilebilecek bir durum söz konusu olabilir. Böyle bir durumda balon ve stent işlemi çoğunlukla aynı seansta yapılır. Bazı özel durumlarda stent işlemi başka seansa ertelenebilir. Dördüncüsü ise; koroner damarlardaki darlıkların çok yaygın veya stent ile tedavi edilemeyecek türde olmasıdır. Bu tür durumlarda ise cerrahi tedavi gündeme gelebilir.”
İLACIN ATLANMAMASINA DİKKAT EDİLMELİ
Koroner anjiyografi sonrasında öncelikle işlemi yapan doktorun önerilerine dikkatle uymak gerektiğini belirten Doç. Dr. Arif Arısoy, şu uyarılarda bulundu:
“İşlem sırasında kullanılan ilaçların vücuttan atılmasına yardımcı olmak için bol su içmek iyi olacaktır. Ayrıca giriş yerini ara ara gözle ve dokunarak kontrol ederek şişlik, kanama, morarma olması durumunda ilgili hemşire veya doktora bilgi verilmelidir. Giriş yerinde bir miktar ağrı olacaktır ancak şiddetli ağrı olması durumunda yine ilgili sağlık personeline bildirilmelidir. Eğer kalp damarlarınızda problem çıktıysa, doktorunuzun verdiği ilaçlar çok düzenli kullanılmalıdır. Özellikle stent takılan hastalarda ilacın atlanması, ani stent tıkanıklıklarına ve kalp krizlerine yol açabilmektedir. Ayrıca kalp damar hastalığı tanısı konulduğu zaman bu hastalığın ömür boyu takip ve tedavi gerektirdiğini unutmayarak doktorunuzla devamlı irtibat halinde olmanız, takiplerinizi aksatmamanız hayati öneme sahiptir.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.