Özel Güvenlik Sektörünün en köklü ve önde gelen Sivil Toplum Kuruluşlarından birisi olan Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’nin (GÜSOD) Başkanı Murat KÖSEREİSOĞLU; sektörün ve özel güvenlik görevlilerinin en sık karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. “Sektörün önde gelen sorunlarının başında; çalışanların kariyer olanaklarının kısıtlı olması, çalışanların hızlı sirkülasyonu, sektörde yeterli mesleki aidiyetin oluşamaması, uygulanan düşük ücret politikaları ve çalışanları uzun/vardiyalı çalışma saatleri geliyor” dedi.   Özel güvenlik sektöründe yeni istihdam alanları yaratmaya yönelik çalışmalarını sürdüren GÜSOD; özel güvenlik görevlilerinin çalışma hayatlarında en çok yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Özel güvenlik hizmeti verilen yerlerde; hizmet satın alanların maliyetleri düşürmek amacıyla daha az sayıda Özel Güvenlik Görevlisi istihdam etme talepleri; fazla mesai sürelerini artırarak özel güvenlik görevlilerinin normalden daha fazla çalışmalarına neden olduğunu belirten GÜSOD Başkanı Murat KÖSEREİSOĞLU;  “ Elektronik, mobil ve fiziki güvenlik ile ilgili önerilerin maliyetlerden dolayı uygulanmaması;  özel güvenlik görevlilerinin üzerinde ilave yük oluşturuyor. Güvenlik hizmeti sunulan mahallerde ve projelerde elektronik ve fiziki güvenlik tedbirlerinin birbirine entegre şekilde birlikte kullanılması ilk etapta maliyetleri artırıyor gibi görünse de uzun vadede fayda sağlayacaktır” dedi.   Silahlı özel güvenlik görevlileri yüksek risk altında Özel güvenlik görevlisi olarak çalışmanın görev yerine bağlı olarak belli oranda riskler taşımasının kaçınılmaz olduğunu belirten KÖSEREİSOĞLU, “Silahlı özel güvenlik görevlilerinde bu risk seviyesi daha da yükselmekte. Silah kazalarının önlenmesinde en önemli konu bu görevi yerine getirecek çalışanın doğru seçilmesidir. Bu seçimde adayın temel ve teknik yetkinlikleri, eğitimi, davranışları gibi birçok kriter göz önünde bulundurulmalıdır. Personel seçiminden sonra gerekli eğitimler verilmeli, sonra bu eğitimlerin düzenli olarak güncel tutulmalı, eğitim atışlarının belirli aralıklarla yaptırılmasının yanı sıra silahlı özel güvenlik görevlisi olmanın vermiş olduğu sorumluluk bilinci kendilerine yeterince anlatılmalıdır” demiştir.     Görev yapılan yerin stratejik önemi stresi artırıyor   Sürekli ayakta durmanın tüm özel güvenlik görevlilerini etkilediğini belirten KÖSEREİSOĞLU,  “Bu durum varis, kas ve eklem ağrıları gibi rahatsızlıklara sebep olabilmekte. Özellikle yaz ve kış aylarında oluşan zorlu çalışma şartları ve kişisel ekipmanların bu dönemsel şartlara uygun olması çok önemli. Ayrıca, görev yapılan yerin stratejik önemine göre stres yükü de değişmektedir. Risk seviyesi yüksek olan havalimanı, deniz limanları, büyükelçilik ve enerji tesisleri gibi hassas bölgelerde görevli arkadaşlarımızın üzerindeki “stres” ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır” dedi.   Coğrafi koşullar ve vardiya sistemi sorunların başında geliyor Murat KÖSEREİSOĞLU, “Özel güvenlik görevlileri, görev yaptıkları yerlerin coğrafi koşulları ve vardiya sistemi açısından zaman zaman zorlanmaktadırlar. Örneğin AVM’lerde yaşanan yoğunluk sebebiyle pandemi döneminde bazı sorunlar yaşanmakta. Yapılan iş gereği görev noktalarında insanla yakın temasın kaçınılmaz olması da sıkıntılar yaratmakta.  Bu tip zorlu yerlerde görev yapan özel güvenlik görevlilerinin; zor müşteri yönetimi, iletişim, beden dili ve benzeri eğitimler ile desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kişilerle kurulan doğru iletişim sayesinde insanların özel güvenlik görevlilerine bakış açısı da değiştirecektir” dedi.  Özellikle taşrada ve zor coğrafi koşullar altında görev yapılan mahallerde, lojistikten kıyafete tüm imkanlarda iyileştirilmelerin yapılmasının önemine de dikkat çeken KÖSEREİSOĞLU, pandemi döneminde yaşanan sorunlara da değindi.   Zor koşullarda çalışan özel güvenlik görevlilerinin özlük haklarında iyileştirme yapılmalı   KÖSEREİSOĞLU, “Pandemi sebebiyle hayatımıza giren ateş ölçümü, HES kodu sorgulama, sosyal mesafe kontrolü ve maske kullanımı gibi süreçlerde sorumluluğun özel güvenlik görevlilerine yüklenmesi sektörde ciddi bir zorluk olarak karşımıza çıktı. Toplu taşıma araçlarıyla görev noktalarına giden özel güvenlik görevlileri diğer sektörlerde çalışanlar gibi risk altında. Özel güvenlik sektöründe faaliyet gösteren kurumlar hijyen ve hijyen malzemeleri konusunda yeterli hassasiyeti çalışanlarına göstermekte. İş yerlerinde tüm önemler alınsa da bu dönemde toplu taşıma ile görev yerlerine gitmek durumunda kalan özel güvenlik görevlilerinin risk altına olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde sözlerine devam etti.   Murat KÖSEREİSOĞLU, “5188 Yasa kapsamında istihdam edilen özel güvenlik sektörü çalışanları olan özel güvenlik görevlilerinin taban ücretlerinin belli oranda arttırılması, fazla mesai ücretlerindeki çarpanın yükseltilmesi, genel tatil ücret çarpanının ve yıllık izin haklarının arttırılmasıyla birlikte özel güvenlik görevlilerine vazife malullüğü hakkının tanınmasının da gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte özel güvenlik görevlilerinin vefatı, yaralanması durumunda tazminat ödenmesi, SGK iş tanımları listesine özel güvenlik güçleri başlığının eklenmesi de sektöre olumlu katkı sağlayacaktır” dedi.