Çanakkale Haber

NEDEN OLMASIN; Türkiye, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi Ya Satın Almalı Veya Yüz Yıllığına Kiralamalıdır?

SİYASET 27.07.2024 - 14:39, Güncelleme: 27.07.2024 - 16:42 106986+ kez okundu.
 

NEDEN OLMASIN; Türkiye, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi Ya Satın Almalı Veya Yüz Yıllığına Kiralamalıdır?

Türkiye Misak-ı Milli sınırlarına çıkma zorundadır.

Yazının başlığı ne beyin yakıcı değil mi? Ama neden olmasın. Irak Devleti  1980’li yıllardan bu yana Irak Kuzeyini zaten kontrol edemiyordu.  Şimdilerde Suriye’de de durum aynı. ABD’nin BOP çerçevesinde Arap baharı yutturmacası ile ABD’li  IŞİD ve DEAŞ tarafından Suriye Kuzeyi Suriye’den fiilen koparılmadı mı? ABD’nin Akdeniz’e bağlantılı Kürt Devleti planını Türkiye bozmadı mı? Türkiye, bu bölgelere siyasal olarak sahip çıkmadığı, korkak ve isteksiz davrandığı sürece ABD’de diğer ülkelerde PKK, IŞİD ve Hizbullah benzeri örgütlerle bizim başımızı ağrıtmaya devam eder. Şuna eminim ki Türk Devlet aklı, Kuzey Irak ve Suriye kuzeyindeki aşiret ve halkları kolayca Türkiye’ye katılma konusunda ikna edecektir. Yeter ki Türkiye’nin bölge ile ilgili siyasal planı olsun ve bu siyasal planı hayata geçirecek, plana sahip çıkacak güçlü bir siyasal irade olsun. Yeter ki Türkiye’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi ana vatana katmak gibi bir siyasal planı olsun. Çünkü Irak Devleti de, Suriye Devleti de ABD tarafından çökertilmiştir. Irak ve Suriye Devletleri Kürtlerle ve Türklerle uğraşmaktan, ABD saldırılarından İran’ın iç işlerine karışmasından kendi toprakları üzerinde devlet otoritesini sağlayamaz olmuştur.    Öyle ki uluslararası arenada ve kendi halkı üzerinde ne devlet olarak itibarları kalmıştır, ne de otoriteyi sağlayacak güçleri kamıştır. Devlet olarak egemenlikleri ve özgürlükleri bile kadüktür. Kaldı ki zaten Osmanlı Meclisi Mebûsan’ında alınan Misak-ı Milli kararlarıyla bu topraklar ve halk bizim doğal parçamız olarak ilan edilmişti. İngiliz ve Fransızlar çeşitli siyasal oyunlarıyla ve Türkiye’de çıkardıkları iç isyanlarla bölgeyi bizden koparmış olsalar bile bu coğrafya bize anamızın ak sütü gibi helaldir ve ata mirasımızdır. Halkıda bizim halkımızdır. Türkiye politik aklını kullanarak bu bölge tıpkı ABD’nin Alaska’yı Rusya’dan satın aldığı gibi satın alabilmelidir. Hatırlayınız; Çeşitli tarihi ve ekonomik gerekçelerle Rusya, Alaska’yı 30 Mart 1867 yılında 7.2 milyon dolara ABD’ye satmıştır. Irak ve Suriye şunun farkındadır diye düşünüyorum. Irak Kuzey Irak’ta, Suriye’nin de Kuzey Suriye’de bu saatten sonra devlet otoritesi kurması mümkün değildir. Bu iki devletten topraklar üzerinde kurulacak Kürt Devleti’nin de yaşaması mümkün değildir. O halde Türkiye tarihsel, kültürel ve coğrafik olarak doğal parçamız olan bu toprakları Irak ve Suriye devletleri ile anlaşarak gerekirse yüz milyarlarca dolar vererek satın alabilir. Çözüm çözümdür. Türkiye Misak-ı Milli sınırlarına çıkmadığı sürece e barış ve huzur içinde yaşayamayacağı tarihsel bir gerçekliktir. Şundan da Türk Milleti emin olsun ki vatanperver Kürt yurttaşımız bu coğrafyanın anavatana katılması için her türlü riski göze alacaktır. Bir diğer seçenek de bu coğrafyanın tıpkı Hong Kong örneğinde olduğu gibi yüz yıllığına Türkiye tarafından kiralanması seçeneğidir. Çin tarafından 1842'de İngiltere’ye kiraya verilen Hong Kong 1997 yılında yeniden Çin’in egemenliğine geçmemiş miydi? Diyelim ki yeraltı ve yer üstü zenginliklerinden elde edilecek gelirlerden paylar verilmesinin söz konusu olduğu kiralamada Türkiye her iki ülkeye satın alma bedeli olarak 200-300 milyar dolar verse Türk Devleti değil Türk halkı bu parayı emin olunuz ki kısa sürede  cebinde ödeyerek anavatanın yüz yıldır dışarda kalan parçasını geri almış olur. Zor mu? Zor. Ama imkânsız mı? Bu iş için siyasal bir irade lazım. Bu işi başarsa başarsa ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan başarır. Diğer partilerin çoğu da bunu destekler. ABD ve Avrupa, Çin, Rusya karşı gelebilir. Ama bunu idare etmek içinde siyasi zekâ ve güç gerekir. Şimdiki tarihi koşullar bu amaca hizmet etmeye en yakın haldedir. Türkiye bu şansını kullanmalıdır.  
Türkiye Misak-ı Milli sınırlarına çıkma zorundadır.

Yazının başlığı ne beyin yakıcı değil mi?

Ama neden olmasın.

Irak Devleti  1980’li yıllardan bu yana Irak Kuzeyini zaten kontrol edemiyordu. 

Şimdilerde Suriye’de de durum aynı.

ABD’nin BOP çerçevesinde Arap baharı yutturmacası ile ABD’li  IŞİD ve DEAŞ tarafından Suriye Kuzeyi Suriye’den fiilen koparılmadı mı?

ABD’nin Akdeniz’e bağlantılı Kürt Devleti planını Türkiye bozmadı mı?

Türkiye, bu bölgelere siyasal olarak sahip çıkmadığı, korkak ve isteksiz davrandığı sürece ABD’de diğer ülkelerde PKK, IŞİD ve Hizbullah benzeri örgütlerle bizim başımızı ağrıtmaya devam eder.

Şuna eminim ki Türk Devlet aklı, Kuzey Irak ve Suriye kuzeyindeki aşiret ve halkları kolayca Türkiye’ye katılma konusunda ikna edecektir.

Yeter ki Türkiye’nin bölge ile ilgili siyasal planı olsun ve bu siyasal planı hayata geçirecek, plana sahip çıkacak güçlü bir siyasal irade olsun.

Yeter ki Türkiye’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi ana vatana katmak gibi bir siyasal planı olsun.

Çünkü Irak Devleti de, Suriye Devleti de ABD tarafından çökertilmiştir.

Irak ve Suriye Devletleri Kürtlerle ve Türklerle uğraşmaktan, ABD saldırılarından İran’ın iç işlerine karışmasından kendi toprakları üzerinde devlet otoritesini sağlayamaz olmuştur.   

Öyle ki uluslararası arenada ve kendi halkı üzerinde ne devlet olarak itibarları kalmıştır, ne de otoriteyi sağlayacak güçleri kamıştır. Devlet olarak egemenlikleri ve özgürlükleri bile kadüktür.

Kaldı ki zaten Osmanlı Meclisi Mebûsan’ında alınan Misak-ı Milli kararlarıyla bu topraklar ve halk bizim doğal parçamız olarak ilan edilmişti.

İngiliz ve Fransızlar çeşitli siyasal oyunlarıyla ve Türkiye’de çıkardıkları iç isyanlarla bölgeyi bizden koparmış olsalar bile bu coğrafya bize anamızın ak sütü gibi helaldir ve ata mirasımızdır. Halkıda bizim halkımızdır.

Türkiye politik aklını kullanarak bu bölge tıpkı ABD’nin Alaska’yı Rusya’dan satın aldığı gibi satın alabilmelidir.

Hatırlayınız; Çeşitli tarihi ve ekonomik gerekçelerle Rusya, Alaska’yı 30 Mart 1867 yılında 7.2 milyon dolara ABD’ye satmıştır.

Irak ve Suriye şunun farkındadır diye düşünüyorum.

Irak Kuzey Irak’ta, Suriye’nin de Kuzey Suriye’de bu saatten sonra devlet otoritesi kurması mümkün değildir. Bu iki devletten topraklar üzerinde kurulacak Kürt Devleti’nin de yaşaması mümkün değildir.

O halde Türkiye tarihsel, kültürel ve coğrafik olarak doğal parçamız olan bu toprakları Irak ve Suriye devletleri ile anlaşarak gerekirse yüz milyarlarca dolar vererek satın alabilir.

Çözüm çözümdür. Türkiye Misak-ı Milli sınırlarına çıkmadığı sürece e barış ve huzur içinde yaşayamayacağı tarihsel bir gerçekliktir.

Şundan da Türk Milleti emin olsun ki vatanperver Kürt yurttaşımız bu coğrafyanın anavatana katılması için her türlü riski göze alacaktır.

Bir diğer seçenek de bu coğrafyanın tıpkı Hong Kong örneğinde olduğu gibi yüz yıllığına Türkiye tarafından kiralanması seçeneğidir.

Çin tarafından 1842'de İngiltere’ye kiraya verilen Hong Kong 1997 yılında yeniden Çin’in egemenliğine geçmemiş miydi?

Diyelim ki yeraltı ve yer üstü zenginliklerinden elde edilecek gelirlerden paylar verilmesinin söz konusu olduğu kiralamada Türkiye her iki ülkeye satın alma bedeli olarak 200-300 milyar dolar verse Türk Devleti değil Türk halkı bu parayı emin olunuz ki kısa sürede  cebinde ödeyerek anavatanın yüz yıldır dışarda kalan parçasını geri almış olur.

Zor mu? Zor.

Ama imkânsız mı?

Bu iş için siyasal bir irade lazım.

Bu işi başarsa başarsa ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan başarır.

Diğer partilerin çoğu da bunu destekler.

ABD ve Avrupa, Çin, Rusya karşı gelebilir. Ama bunu idare etmek içinde siyasi zekâ ve güç gerekir.

Şimdiki tarihi koşullar bu amaca hizmet etmeye en yakın haldedir.

Türkiye bu şansını kullanmalıdır.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.