Dünyada büyük bir insancıl medeniyet boşluğu bulunmaktadır ve dünyadaki her aklı başında insan böylesine insancıl medeniyet arayışındadır. Ama ne yazık ki her devletin, devlet yöneticilerinin kendine göre bir medeniyet anlayışı bulunmaktadır. Mesela Batı medeniyeti. Onlarca iyi özellikleri olduğu söylense de, bu medeniyet tamamen sömürü üzerine inşa edilmiş emperyalist bir kültürün medeniyetidir. Bizim gibi memleketlerde, ekonomik veya siyasal güçlülerin çoğu, malını mülkünü ve hatta çocuklarını batı ülkelerine gönderecek, kaçıracak şekilde hazırlık yapma peşindedir. Asırlardır Müslümanlıkla ıslah edilmeye çalışılan bir Arap medeniyetinden de söz edilebilir. Hatta birçok ülkede Arap medeniyeti ve kültürü  Müslümanlık olarak bilinmekte ve  algılanmaktadır. Asya’nın ve Uzak Doğu’nun mistik ve kaotik yaşam biçiminde lider, oligarşik diaspora baskıları altında yoksullukla ezilen ve sömürülen halkların ülkelerinde de kendilerince bir medeniyet vardır. Bizim, Türk milletinin de kendine has bir medeniyeti vardır. Bu medeniyetin özellikleri hemen hemen tüm Türk dünyasında, tüm Türklerin genetik kodlarına kadar işlemiş olarak binlerce yıldır muhafaza edilmektedir. Türklerin medeniyeti daha çok kültürel medeniyettir. Çünkü her millet kendi coğrafyasında yaşar, Türkler ise her coğrafyada yaşar ve hüküm sürer. Türk medeniyeti, asırlar sonra Batı Medeniyetiyle başa çıkmak üzere sahaya sürdüğü medeniyetin adı KEMALİZM MEDENİYETİ’dir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi milletine olan sevdası, bağlılığı ve ona karşı duyduğu aşırı sorumluluk duygusunun sonucu olarak oraya konmuş ve hata geçirlmiş bir medeniyettir. Mustafa Kemal, dünyada olup biteni ölçüp tartarak, Türk Milletinin özelliklerini ve kapasitesini bilerek geliştirdiği ve hayata geçirdiği ilke ve devrimlerinin sonucu olarak Türk Milletini ulaştırmaya çalıştığı hedef, emperyalist mdern batının muasır medeniyetinin de ötesinde olan KEMALİZM MEDENİYETİ’dir. Kemalim Medeniyetinde yaşamak için öncelikle Kemalizm’e inanmak şarttır. Kemalizm ideolojisi ise kabaca Atatürk’ün birbirinden ayrılmaz altı ilkesidir. Bu altı ilkeyi yazmaya gerek var mıdır? Kemalizm Medeniyeti de bu altı ilke üzerine yükselen, ulus devlet kıyafetine bürünmüş, ordusuna ve halkına ve özellikle de gençliğine güvenen bir medeniyettir. Her Müslüman’ın, her Hristiyan’ın, Musevi’nin, inançlı veya inançsız her insanın içinde özgürce yaşayacağı medeniyetin adı, Kemalizm Medeniyeti’dir. Her din inanç sahibi Kemalist olabilir. Ama laik olmayandan Kemalist olmaz ve Kemalizm medeniyetine uyum sağlayamaz. Bugünün koşullarında Türkiye’nin ve insanlığın kurtuluş umudu, Kemalizm Medeniyetidir.   Ömer Yıldız Uzman Sosyolog