Çanakkale’nin önemli değerlerinden biri olan yazar Gülfem Pamuk esasında bir hukuk doktoru.   Üniversite eğitimini İstanbul Hukuk Fakültesinde tamamladıktan sonra Yüksek Lisans eğitimini "İnsan Hakları Hukuku" alanında Malta Üniversitesinde tamamladı. Sonrasında da 2022 yılına kadar Marmara Üniversitesinde Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı’nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. İlk romanı olan “Kitab-ı Siyah Kalem” 2016 yılında Everest Yayınlarında ilk roman ödülünü kazandı. Halen Dublin’de yaşayan yazar Gülfem Pamuk  Trinity College Dublin’de misafir araştırmacı olarak çalışmalarına devam etmektedir. Sevgili Gülfem Pamuk’tan ikinci romanı “Kasâme”i imzalı olarak ilk defa okumak için elime aldığında  kendimi bir anda yüzyılllarca  gerilerde zoor koşullarda yaşayan bir köyde buldum. Osmanlı köy hayatını, ağalık düzenini anlatan romanın ana konusu köye gelen bir meddahın öldürülmesi konu almaktadır. Cinayet sonrası köye gelen Kadı’nın suçlu veya suçlulara açığa çıkarmak üzere sorguya çektiği bir öykünün şiirsel bir anlatımlı satırlarını okurken insan kedini 1680 yılı Osmanlısında gerçekleşen ilk ve son “recm” vakasının da nasıl meydana geldiğini öğreniyorsunuz. Romanın adı olan “Kasâme”.  Bir cinayeti aydınlatmak üzeere köy gelen Kadı’nın köydeki erkeklere yemi ettirip ifadelerini aldıktan sonra şayet suçluyu bulmazsa  kan parası olarak ödenecek diyet'i bütün köyedki hanelere pay edilerek toplanması anlamına gelmektedir. Gülfem Pamuk hukukçu tarafının etkisiyle mi nedir bilmeme ama kapalı bir toplumlardaki bir cinayeti konu alması geçenlerde Diyarbakır’da öldürülen sekiz yaşındaki kız çocuğumuz Narin’in o elim kaderini de bize hatırlatıyor gibiydi. Gerçi Kasâme romanı ile Narin cinayeti arasında hiçbir benzerlik olmasa da ikisinin de failinin sorgulamalar neticesinde net olarak ortaya çıkmaması en büyük ortak noktasıydı. Yin Everest yayınlarından çıkan "Kasâme" romanı kitap raflarında yerini almış olsa da aynı zamanda internet üzerinden de sipariş vererek temin edebilirsiniz.