Mansur Yavaş sağduyulu ve akıllı insandır Ama aynı zamanda enteresan bir siyasetçidir.. Dürüst, çalışkan, ahlaklı ve erdemlidir Yetiştiği toprakların ve ortamın ürettiği kişiliğin hepsini taşır. has Ankara'lıdır. Ruhunda ehil devlet adamı hüviyeti vardır. Bugün için hepimizin özlemini duyduğu tüm özellikleri var olsa da içinde bulunduğu parti bakımından biraz defoludur(!). Çünkü sağ tandanstan gelen biridir. Bu da Mansur Yavaş'ı CHP içde “öteki” ,“ ‘bizden değil’ damgalı siyasetçi hüviyetine mahkûm ediyor. Bunun en bariz örneği; aklı başında bir politikacı olarak da bilinen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın katıldığı bir programda bu durumu açık açık söylemesidir. Tanju Özcan; "Mansur Bey de Ekrem Bey de cumhurbaşkanlığı seçimini kazanır. Ben öteden beri CHP'li olan Ekrem Bey'i tercih ederim. Mansur Bey, ilk başta daha çok oy alıyor gibi görünür ama fark azalabilir. Ekrem Bey ise farkı açar." Aslında realist bir açıklama olsa da Tanju Özcan açıkça Mansur Yavaş "öteki" yani sonradan CHP’li olarak görüyor. Özgür Özel ve İmamoğlu ikilisi; olası aday belirleme sürecinde halka açık bir oylamada veya olası bir muhalefet partileri konsensüsünde Mansur Yavaş isminin dayatacağını öngördüklerinden olsa gerek,  parti içi bir operasyonla Mansur Yavaş’ı yarışa çekip ekarte etme yolunu seçtiler. Çünkü bu ikili bal gibi biliyordu ki CHP teşkilatları (DEM severlerde dahil) ve parti üyeleri arasında yapılacak bir ön seçimde Mansur Yavaş’ın İmamoğlu karşında kazanma şansı yoktu.  Mansur Yavaş’ı bu minder çekip tuş etmek istediyseler de Mansur Yavaş bu tuzağa düşmedi ve buyurun adayınız seçin dedi. Ama görülcektir ki CHP'lece yapılacak ön seçimde boy  pusulasında Mansur Yavaşın adı kalemle yazılacaktır. Bu bilgileri bir kenara koyarak basından izlediğimiz kadarıyla Mansur Yavaş’ı bir değerlendirmeye alalım mı? Mansur Yavaş, şartların kendisini öne çıkarmasını bekleyen bir kişiliğe sahip bir siyasetçi izlenimi vermktedir. Hiçbir göreve ısrarla talip olan bir kişilik özelliği sergilemiyor. Dolayısı ile de kişisel olarak, parti içide şiddetli mücadelelere giren bir siyasal anlayışı yok. Birileri onun için mücadele etmesini bekleyen bir üslubu var gibi. Sabırlı ve ağır abi. Koşulları kendi lehine dönmesini bekleyecek kadar güçlü sinirlere sahip. Bugüne kadar hep böyle davrandı. Bu anlayışı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçerli olabilir ama cumhurbaşkanlığı adaylığında "bekle gör, ağırdan al millet seni tek seçenek görüp ortaya çıkarsın" demek, siyasal olarak yanlış bir strateji olacaktır. Başlangıçtan itibaren teke tek bir mücadele de Erdoğan-İmamoğlu yarışında, İmamoğlu az bir farkla da, Erdoğan-Yavaş mücadelesinde ise Mansur Yavaş büyük farkla kazanır. Ama bu üçlünün ilk turda yarışa girdiğinde İmamoğlu 1 veya 2, Erdoğan 1 veya 2, Mansur Yavaş 3'cü gelir. Mansur Yavaş, teke tek kaldığı bir yarışta rakibi ister İmamoğlu isterse Erdoğan'la yarışsın karma tercihte 1 sıradadır. Üç adaylı ilk tur yarışında sandık başına gittiğinde DEM+CHP desteği İmamoğlu'nu , AKP+MHP+HÜDAPAR ve diğer küçük partiler Erdoğan’ı seçecekken Mansur Yavaş taban yoksunluğu nedeniyle ilk turda ancak üçüncü gelebilir. Dolayısı ile Ekrem İmamoğlu AKP ve Erdoğan tarafından cumhurbaşkanlığı yarışında taca atılırsa Erdoğan’ın rakibi Mansur Yavaş olacaktır. Böylesi bir pozisyonda DEM tabanının Mansur Yavaş’a oy veremeyeceği üzerine kurgulanmış bir seçim stratejisi içinde olan AKP ve Erdoğan, İmamoğlu seçimlere katılma şansını yitirdiği anda erken genel seçime gitmekten çekinmeyecektir. O halde Mansur Yavaş ne yapmalıdır? Mansur Yavaş, DEM tabanını incitecek açıklamalardan uzak kalmaya çalışırken AKP ve MHP tabanına sıcak mesajlar vermelidir.  Olasılıkla da Mansur Yavaş DEM partisinden alamayacağı oyun çok daha fazlasını AKP ve MHP tabanından fazlasıyla alacaktır. Erdoğan için önümüzdeki seçimler oldukça zor bir seçimdir. Burası Türkiye'dir ve siyaseten her an bambaşka sürprizlerle karşılaşmak mümkündür. Bir anda Erdoğan seçimlerden çekilebilir. Bir anda Mansur Yavaş ve İmamoğlu’da karşı karşıya gelebilir. Böyle bir olasılıkta AKP için önemli olan TBMM çatısı altında  AKP ve MHP milletvekili sayısının azami seviyeye çıkarılması, stepne olarak da İYİ Patinin desteklenmesidir. Şayet Mansur Yavaş cumhurbaşkanlığını düşünüyorsa şartların kendisini öne çıkarmasını beklemeden harekete geçmelidir. İmamoğlu seçimlere katılması kesinleşirse ve Mansur Yavaş hala cumhurbaşkanı olmayı düşünüyorsa, şimdiden CHP’den ayrılması gerekebilir. Ki bu da siyasal olarak intihardır. Böyle bir olasılık olmayacağına göre şimdiki koşullar altında Mansur Yavaş için en akıllı ve geçerli yol, tereddütsüz İmamoğlu’nu desteklemesidir. Bu durum halkın gözünde onu daha da yüceltecektir. Ama Kılıçdaroğlu ile “yeni bir parti ile yola çıkarım” diyorsa bundan da vazgeçip Beypazarı’na gidip emekliliğin tadını çıkarmalıdır. Lakin düşünceme göre Mansur Yavaş’ın harika cumhurbaşkanlığı yapacağıdır. Bazen kader de inanmak gerekir. Gün doğmadan neler doğar.