Çanakkale Haber

Mardin’de Pleistosen ve Erken Holosen için yaşam bulgusu

GÜNCEL 05.07.2023 - 11:29, Güncelleme: 05.07.2023 - 12:47 2268+ kez okundu.
 

Mardin’de Pleistosen ve Erken Holosen için yaşam bulgusu

Mardin ili Artuklu, Kızıltepe, Yeşilli ve Nusaybin ilçeleri bölgelerinde Pleistosen ve Erken Holosen Dönem Arkeolojik Yüzey araştırması

 Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Mardin tarihine ışık tutacak yeni bir çalışma yapılıyor. Şehmus EDİS (MARDİN İGFA) Mardin ili Artuklu, Kızıltepe, Yeşilli ve Nusaybin ilçeleri bölgelerinde Pleistosen ve Erken Holosen Dönem Arkeolojik Yüzey araştırması gerçekleştiriliyor. Araştırma, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Bahattin İpek ve Antropoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Çağdaş Erdem tarafından oluşturulmuş bir akademik ekip tarafından yapılıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Kuzey Mezopotamya’nın en önemli parçası olduğunu ve bu bölgenin Yakındoğu Neolitikleşme süreci üzerine yapılan çalışmalar için de ayrı bir önem teşkil ettiğini söyleyen Araştırma, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, araştırma tarihçesi açısından bakıldığında Kuzey Mezopotamya Neolitikleşme süreci üzerine yapılan araştırmaların bilhassa Dicle ve Fırat nehirleri kıyısında yürütülen çalışmalar üzerinden tanımlandığını, fakat son yıllarda yapılan çalışmalar bölgenin Neolitikleşme sürecinin sadece nehir kenarları üzerinden değil daha geniş ve farklı bir coğrafyaya üzerinden çalışılmasına olanak sağladığını, söz konusu iki nehir arasında bulunan Habur Vadisi’nde yapılan çalışmaların az olduğunu, bu bölgenin Suriye’de kalan parçası üzerinde önemli yüzey araştırmaları yapılmış olmakla birlikte Türkiye sınırlarında kalan parçasının neredeyse hiç araştırılmamış olduğunu ifade etti.   NEOLOTİK ÇAĞIN ERKEN EVRELERİ  Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, sözlerine şöyle devam etti: "Kuzey Habur’un dağlık bölgesi olarak da isimlendirilebilecek olan Mardin Eşiği biri dağlık diğeri ise ova olan iki ayrı coğrafik yapıya sahiptir. Dağlık bölge ile ova arasında ise çok sayıda derin vadi bulunmaktadır. Genel olarak kireçtaşı olan bölgede çok sayıda da mağara tespit edilmiştir. Söz konusu mağalarda Paleolitik Çağ’a tarihlenen çok sayıda buluntu tespit edilmiştir. Bu veriler bölgede insan yaşamının yüzbinlerce yıl eskiye gittiğine işaret etmektedir.   Tarih Öncesi Dönem olarak isimlendirilen bu döneme ait yerleşimlere için bakıldığında Mardin Bölgesi’nde yer yer 1200 m yükseklikte olan dağ sıraları ile ortalama 500 m yükseklikte olan ova arasında kalan ve ortalama 500-700 m arasında olan dağ eteklerindeki tepeler üzerinde daha yoğun bir yerleşim olduğu görülmektedir. Bazı alanlarda aralarında 300-400 metre gibi kısa mesafeler bulunan ve Neolitik Çağ’a tarihlenen çok sayıda yerleşim tespit edilmiştir. Kün Aftare, Dokane veya Şika Rıka gibi bazı mevkiilerde tespit edilen yerleşim yerleri Neolitik Çağ’ın erken evrelerinde ve büyük ihtimalle Ep-Paleolitik Dönem’den itibaren çok sık yer değiştiren, belki göreceli olarak bazıları yarı göçebe olan, bir yerleşik yaşama geçiş sürecinin de yaşanmış olacağı düşündürüyor.      
Mardin ili Artuklu, Kızıltepe, Yeşilli ve Nusaybin ilçeleri bölgelerinde Pleistosen ve Erken Holosen Dönem Arkeolojik Yüzey araştırması

 Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Mardin tarihine ışık tutacak yeni bir çalışma yapılıyor.

Şehmus EDİS (MARDİN İGFA)
Mardin ili Artuklu, Kızıltepe, Yeşilli ve Nusaybin ilçeleri bölgelerinde Pleistosen ve Erken Holosen Dönem Arkeolojik Yüzey araştırması gerçekleştiriliyor.

Araştırma, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Bahattin İpek ve Antropoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Çağdaş Erdem tarafından oluşturulmuş bir akademik ekip tarafından yapılıyor.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Kuzey Mezopotamya’nın en önemli parçası olduğunu ve bu bölgenin Yakındoğu Neolitikleşme süreci üzerine yapılan çalışmalar için de ayrı bir önem teşkil ettiğini söyleyen Araştırma, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, araştırma tarihçesi açısından bakıldığında Kuzey Mezopotamya Neolitikleşme süreci üzerine yapılan araştırmaların bilhassa Dicle ve Fırat nehirleri kıyısında yürütülen çalışmalar üzerinden tanımlandığını, fakat son yıllarda yapılan çalışmalar bölgenin Neolitikleşme sürecinin sadece nehir kenarları üzerinden değil daha geniş ve farklı bir coğrafyaya üzerinden çalışılmasına olanak sağladığını, söz konusu iki nehir arasında bulunan Habur Vadisi’nde yapılan çalışmaların az olduğunu, bu bölgenin Suriye’de kalan parçası üzerinde önemli yüzey araştırmaları yapılmış olmakla birlikte Türkiye sınırlarında kalan parçasının neredeyse hiç araştırılmamış olduğunu ifade etti.

 

NEOLOTİK ÇAĞIN ERKEN EVRELERİ 

Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş, sözlerine şöyle devam etti: "Kuzey Habur’un dağlık bölgesi olarak da isimlendirilebilecek olan Mardin Eşiği biri dağlık diğeri ise ova olan iki ayrı coğrafik yapıya sahiptir. Dağlık bölge ile ova arasında ise çok sayıda derin vadi bulunmaktadır. Genel olarak kireçtaşı olan bölgede çok sayıda da mağara tespit edilmiştir. Söz konusu mağalarda Paleolitik Çağ’a tarihlenen çok sayıda buluntu tespit edilmiştir. Bu veriler bölgede insan yaşamının yüzbinlerce yıl eskiye gittiğine işaret etmektedir.

 

Tarih Öncesi Dönem olarak isimlendirilen bu döneme ait yerleşimlere için bakıldığında Mardin Bölgesi’nde yer yer 1200 m yükseklikte olan dağ sıraları ile ortalama 500 m yükseklikte olan ova arasında kalan ve ortalama 500-700 m arasında olan dağ eteklerindeki tepeler üzerinde daha yoğun bir yerleşim olduğu görülmektedir. Bazı alanlarda aralarında 300-400 metre gibi kısa mesafeler bulunan ve Neolitik Çağ’a tarihlenen çok sayıda yerleşim tespit edilmiştir. Kün Aftare, Dokane veya Şika Rıka gibi bazı mevkiilerde tespit edilen yerleşim yerleri Neolitik Çağ’ın erken evrelerinde ve büyük ihtimalle Ep-Paleolitik Dönem’den itibaren çok sık yer değiştiren, belki göreceli olarak bazıları yarı göçebe olan, bir yerleşik yaşama geçiş sürecinin de yaşanmış olacağı düşündürüyor.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.