Çanakkale Haber

Prof. Dr. Özdemir’den müsilajı bitirecek öneri!

ÇEVRE 22.06.2021 - 12:10, Güncelleme: 22.06.2021 - 12:35 2770+ kez okundu.
 

Prof. Dr. Özdemir’den müsilajı bitirecek öneri!

Son aylarda özellikle Marmara Denizi'nde etkili olan müsilajın en büyük sebebinin insan faktörü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sevgi temelli bir çevre anlayışına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, öneride bulundu: "Tüketim alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmeli"

  Son aylarda özellikle Marmara Denizi'nde etkili olan müsilajın en büyük sebebinin insan faktörü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sevgi temelli bir çevre anlayışına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, öneride bulundu: "Tüketim alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmeli"   İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı, Çevre Felsefesi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, son dönemlerde özellikle Marmara Denizini etkisi altına alan müsilaj sorunu ve çevrecilik konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. SEVGİ TEMELLİ ÇEVRECİLİĞE İHTİYACIMIZ VAR Müsilajın oluşmasındaki en büyük sebebin insan faktörü olduğunu belirten Özdemir, “Genelde denizlerin kirlenmesinde ve deniz salyasının oluşmasında temel etkenlere baktığımızda özellikle ev ve sanayi kaynaklı atıklar, arıtım seviyelerindeki yetersizlikler, aşırı balık avı, kıyı şeridinin tahribatı, dip tarama ve boşaltma faaliyetleri ile yoğun gemi trafiği dikkat çekiyor. Bunların hepsi insan kaynaklı. Her şeyin temeli sevgi ve aşk. Sevgi temelli bir çevreciliğe ihtiyacımız var.” dedi. Mart ayından bu yana giderek yayılan, balıkçılık faaliyetlerini adeta durduran ve halkta tedirginliğe sebep olan müsilajın Marmara denizini tehdit ettiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Marmara Denizi’nin yüzeyinde ve altında görülen bu problemin kaynağı Marmara’da kirlenmeden ötürü ortaya çıkan birçok problemlerle karşı karşıyayız. Bilim adamlarımız ‘denizdeki biyolojik üretimin başlangıcının, ilk basamağını teşkil eden fitoplankton dediğimiz mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda ortaya çıkan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgıyı’ müsilaj olarak adlandırılıyor. Genelde denizlerin kirlenmesinde ve deniz salyasının oluşmasında temel etkenlere baktığımızda özellikle ev ve sanayi kaynaklı atıklar, arıtım seviyelerindeki yetersizlikler, aşırı balık avı, kıyı şeridinin tahribatı, dip tarama ve boşaltma faaliyetleri ve yoğun gemi trafiği dikkat çekiyor” dedi. MÜSİLAJ DENİZ SUYUNA GİREN IŞIĞI AZALTIYOR Marmara Denizi'nde müsilajın ilk kez 2007 yılının Eylül-Ekim aylarında gözlemlendiğini vurgulayan Özdemir, “Şu an Marmara Denizi'nde yaşandığı gibi yoğun ve kalıcı olması doğal değil. Bunun insan kaynaklı birçok sebepleri var. İki yıl önce ziyaret ettiğim Maldiv Adalarında mercan resiflerinin kararması ve ölmesi olayını bizzat gördüm. Mercanlar canlı varlıklar. Ancak okyanusların kirlenmesiyle onlar da ölmeye başlamış. Başta Avusturalya olmak üzere birçok bölgede 50 yıl öncesine göre birçok mercan resifleri yok olmuş. En büyük sebebi ise okyanus ekolojisini dikkate almayan, insan kaynaklı faaliyetler olduğunu bilim insanları söylüyor. Deniz salyasının ortaya çıkışına baktığımızda sanayi ve ev atıklarının hiçbir filtreleme yapmadan veya yeterince filtrelemeden denize boşaltımının en önemli etkenler olarak önümüze çıkıyor. Buna bilinçsiz kullanılan tarım ilaçlarının yağmur ve seller ile denize karışmasını da ekleyebiliriz. Denizde oluşan müsilaj, deniz suyuna giren ışığı azaltıyor. Fotosentezin engellenmesi ile deniz ekolojisinde zincirleme sorunlar ortaya çıkıyor. Çok hassas dengelerden oluşan deniz ekolojisinin ani ve yoğun gelişen müsilaja bağlı olarak denizde yaşayan canlıların ölümü kaçınılmaz oluyor. Dahası ekosistemin dirençliliği yâni kendini yenileme kapasitesinde düşüş meydana geliyor ve ciddî şekilde zarar görüyor. Bunun da yakın ve uzun vâdeli sonuçları olacak" diye konuştu.
Son aylarda özellikle Marmara Denizi'nde etkili olan müsilajın en büyük sebebinin insan faktörü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sevgi temelli bir çevre anlayışına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, öneride bulundu: "Tüketim alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmeli"

 

Son aylarda özellikle Marmara Denizi'nde etkili olan müsilajın en büyük sebebinin insan faktörü olduğuna dikkat çeken uzmanlar, sevgi temelli bir çevre anlayışına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, öneride bulundu: "Tüketim alışkanlıkları yeniden gözden geçirilmeli"

 

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı, Çevre Felsefesi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, son dönemlerde özellikle Marmara Denizini etkisi altına alan müsilaj sorunu ve çevrecilik konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

SEVGİ TEMELLİ ÇEVRECİLİĞE İHTİYACIMIZ VAR

Müsilajın oluşmasındaki en büyük sebebin insan faktörü olduğunu belirten Özdemir, “Genelde denizlerin kirlenmesinde ve deniz salyasının oluşmasında temel etkenlere baktığımızda özellikle ev ve sanayi kaynaklı atıklar, arıtım seviyelerindeki yetersizlikler, aşırı balık avı, kıyı şeridinin tahribatı, dip tarama ve boşaltma faaliyetleri ile yoğun gemi trafiği dikkat çekiyor. Bunların hepsi insan kaynaklı. Her şeyin temeli sevgi ve aşk. Sevgi temelli bir çevreciliğe ihtiyacımız var.” dedi.

Mart ayından bu yana giderek yayılan, balıkçılık faaliyetlerini adeta durduran ve halkta tedirginliğe sebep olan müsilajın Marmara denizini tehdit ettiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Marmara Denizi’nin yüzeyinde ve altında görülen bu problemin kaynağı Marmara’da kirlenmeden ötürü ortaya çıkan birçok problemlerle karşı karşıyayız. Bilim adamlarımız ‘denizdeki biyolojik üretimin başlangıcının, ilk basamağını teşkil eden fitoplankton dediğimiz mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda ortaya çıkan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgıyı’ müsilaj olarak adlandırılıyor. Genelde denizlerin kirlenmesinde ve deniz salyasının oluşmasında temel etkenlere baktığımızda özellikle ev ve sanayi kaynaklı atıklar, arıtım seviyelerindeki yetersizlikler, aşırı balık avı, kıyı şeridinin tahribatı, dip tarama ve boşaltma faaliyetleri ve yoğun gemi trafiği dikkat çekiyor” dedi.

MÜSİLAJ DENİZ SUYUNA GİREN IŞIĞI AZALTIYOR

Marmara Denizi'nde müsilajın ilk kez 2007 yılının Eylül-Ekim aylarında gözlemlendiğini vurgulayan Özdemir, “Şu an Marmara Denizi'nde yaşandığı gibi yoğun ve kalıcı olması doğal değil. Bunun insan kaynaklı birçok sebepleri var. İki yıl önce ziyaret ettiğim Maldiv Adalarında mercan resiflerinin kararması ve ölmesi olayını bizzat gördüm. Mercanlar canlı varlıklar. Ancak okyanusların kirlenmesiyle onlar da ölmeye başlamış. Başta Avusturalya olmak üzere birçok bölgede 50 yıl öncesine göre birçok mercan resifleri yok olmuş. En büyük sebebi ise okyanus ekolojisini dikkate almayan, insan kaynaklı faaliyetler olduğunu bilim insanları söylüyor. Deniz salyasının ortaya çıkışına baktığımızda sanayi ve ev atıklarının hiçbir filtreleme yapmadan veya yeterince filtrelemeden denize boşaltımının en önemli etkenler olarak önümüze çıkıyor. Buna bilinçsiz kullanılan tarım ilaçlarının yağmur ve seller ile denize karışmasını da ekleyebiliriz. Denizde oluşan müsilaj, deniz suyuna giren ışığı azaltıyor. Fotosentezin engellenmesi ile deniz ekolojisinde zincirleme sorunlar ortaya çıkıyor. Çok hassas dengelerden oluşan deniz ekolojisinin ani ve yoğun gelişen müsilaja bağlı olarak denizde yaşayan canlıların ölümü kaçınılmaz oluyor. Dahası ekosistemin dirençliliği yâni kendini yenileme kapasitesinde düşüş meydana geliyor ve ciddî şekilde zarar görüyor. Bunun da yakın ve uzun vâdeli sonuçları olacak" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.