Çanakkale Haber

Teknoloji ve değişen yaşam tarzı d vitamini sentezini engelleyor

TEKNOLOJİ 26.06.2021 - 13:39, Güncelleme: 26.06.2021 - 17:16 4690+ kez okundu.
 

Teknoloji ve değişen yaşam tarzı d vitamini sentezini engelleyor

D vitamini daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynuyor. Yetişkinler gibi çocukların da bağışıklık sistemine, sağlıklı büyümesine büyük destek olan D vitamininin seviyesini yükseltmek için neler yapılabilec

D vitamini daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynuyor. Yetişkinler gibi çocukların da bağışıklık sistemine, sağlıklı büyümesine büyük destek olan D vitamininin seviyesini yükseltmek için neler yapılabileceğini Liv Hospital Vadistanbul Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Cenkçi anlattı.   Vitamin olarak bilsek de aslında bir ön hormon olan D vitamini vücutta birçok sistemin aktif çalışmasında etkili ve 2 bin’den fazla genin düzenlenmesinde rol oynar. Gıdalarla bir miktar alabilsek de asıl kaynağı güneş olan D vitamininin büyük kısmı cildimizde güneş ışınlarının etkisi ile sentezlenir. Ultraviyole B (UVB) ışınları D vitamininin en güçlü kaynağıdır. Gıdalardan ise en çok yağlı balıklarda (Somon, sardalya, uskumru gibi), yumurta sarısı, peynir, kefir, yoğurt ve mantarda bulunur.  Eksikliği birçok hastalığa fırsat veriyor D vitamini halk arasında daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynar. Bunlardan en önemlisi ise son dönemde Covid-19 salgını ile daha çok önemi anlaşılan bağışıklık sistemidir. Covid-19 enfeksiyonu öncesinde de son yıllarda D vitamininin, bağışıklık sisteminin aktif ve normal fonksiyonlarını göstermesi için vücutta yeterli düzeyde olması gerektiği birçok çalışma ile ortaya konulmuştu. Yapılan bu çalışmalar gösteriyor ki, vücudumuzda D vitamini düzeyi optimal seviyenin altında ise bağışıklık sistemimiz iyi çalışmadığından vücudumuz mikropların saldırılarına karşı daha savunmasız kalıyor ve özellikle çocuklarda çok sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları görülüyor. D vitamini düzeyi yetersiz olanlarda oluşan grip, nezle gibi enfeksiyonların daha uzun sürdüğü de çalışmalarla görüldü. Yine yapılan çalışmalarda, tüberküloz denilen verem hastalığına D vitamini eksikliği olan kişilerde daha sık rastlandığı anlaşıldı. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde de D vitamini eksikliği olan kişilerin Covid-19 enfeksiyonunu daha ağır geçirdiği görüldü ve bu kişilerde yoğun bakım servisine yatış oranı daha yüksekti.  Koruyucu etkisi büyük  D vitamininin bağışıklık sistemindeki önemli rolü olan vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruması ile birlikte birçok kronik hastalığa (Fibromiyalji, tiroid hastalıkları, lupus) karşı da bizi korumaktadır. Multipl skleroz ve otizm gibi hastalıklarda D vitamini düzeyinin yeterli seviyede olması hastalığa karşı destek sağlıyor. Aynı zamanda insülin metabolizmasında da etkili ve insülin direncine karşı da bizi koruyor. Vücut ağırlığını düzenlemede de etkili olan D vitamininin obeziteye karşı da koruyucu olduğu yapılan çalışmalarla görüldü.  Mutluluk hormonu salgılanmasında da katkısı var D vitamininin aynı zamanda beyinde mutluluk hormonu salgılanmasında da katkısı olduğu görülmüş ve depresyonu olan hastalarda D vitamini düzeyinin yükseltilmesi ile olumlu sonuçlar alınmıştır. Çağımızın vebası niteliğindeki kanserde ise yine D vitamini düzeyinin yeterli ve yüksek dozlarda tutulmasının bazı kanser hastalıkları için riski düşürdüğü gözlemleniyor.   D vitamininin ana kaynağı; güneş Son yıllarda ilerleyen teknoloji ve değişen yaşam tarzı nedeniyle aslında farkında bile olmadan vücudumuzun D vitamini sentezini engelliyoruz. Hava kirliliği, cildimizi güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı korumak amaçlı kullandığımız güneş kremleri ve yanlış zamanlarda güneşlenmek D vitamini seviyesi yetersizliğinin ana nedenleri diyebiliriz. Çocuklar açısından bu duruma bakacak olursak, özellikle bebeklerde anne sütünde D vitamini çok düşük olduğundan ve doğarken de yeterli d vitamini depoları olmadığından dışarıdan D vitamini mutlaka alınması gerekir. Alınmadığında büyümekte olan bebeğimizde, başta bağışıklık sistemi olmak üzere birçok sağlık problemi görülebilir. Bebeklerde ve çocuklarda takviye olarak D vitamini kullanmanın yanında uygun saatlerde güneşlenmek de iyi olacaktır. D vitamini sentezi için en uygun saatler yaz aylarında öğlen 11.00-14.00 saatleri arasıdır. Kollar açıkta olacak şekilde 20-30 dakika güneşlenmek yeterli olabilir.  
D vitamini daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynuyor. Yetişkinler gibi çocukların da bağışıklık sistemine, sağlıklı büyümesine büyük destek olan D vitamininin seviyesini yükseltmek için neler yapılabilec

D vitamini daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynuyor. Yetişkinler gibi çocukların da bağışıklık sistemine, sağlıklı büyümesine büyük destek olan D vitamininin seviyesini yükseltmek için neler yapılabileceğini Liv Hospital Vadistanbul Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Cenkçi anlattı.  

Vitamin olarak bilsek de aslında bir ön hormon olan D vitamini vücutta birçok sistemin aktif çalışmasında etkili ve 2 bin’den fazla genin düzenlenmesinde rol oynar. Gıdalarla bir miktar alabilsek de asıl kaynağı güneş olan D vitamininin büyük kısmı cildimizde güneş ışınlarının etkisi ile sentezlenir. Ultraviyole B (UVB) ışınları D vitamininin en güçlü kaynağıdır. Gıdalardan ise en çok yağlı balıklarda (Somon, sardalya, uskumru gibi), yumurta sarısı, peynir, kefir, yoğurt ve mantarda bulunur. 

Eksikliği birçok hastalığa fırsat veriyor

D vitamini halk arasında daha çok kemik sağlığında önemli olarak bilinse de vücutta birçok sistemin düzenli çalışmasında rol oynar. Bunlardan en önemlisi ise son dönemde Covid-19 salgını ile daha çok önemi anlaşılan bağışıklık sistemidir. Covid-19 enfeksiyonu öncesinde de son yıllarda D vitamininin, bağışıklık sisteminin aktif ve normal fonksiyonlarını göstermesi için vücutta yeterli düzeyde olması gerektiği birçok çalışma ile ortaya konulmuştu. Yapılan bu çalışmalar gösteriyor ki, vücudumuzda D vitamini düzeyi optimal seviyenin altında ise bağışıklık sistemimiz iyi çalışmadığından vücudumuz mikropların saldırılarına karşı daha savunmasız kalıyor ve özellikle çocuklarda çok sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları görülüyor. D vitamini düzeyi yetersiz olanlarda oluşan grip, nezle gibi enfeksiyonların daha uzun sürdüğü de çalışmalarla görüldü. Yine yapılan çalışmalarda, tüberküloz denilen verem hastalığına D vitamini eksikliği olan kişilerde daha sık rastlandığı anlaşıldı. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde de D vitamini eksikliği olan kişilerin Covid-19 enfeksiyonunu daha ağır geçirdiği görüldü ve bu kişilerde yoğun bakım servisine yatış oranı daha yüksekti. 

Koruyucu etkisi büyük 

D vitamininin bağışıklık sistemindeki önemli rolü olan vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruması ile birlikte birçok kronik hastalığa (Fibromiyalji, tiroid hastalıkları, lupus) karşı da bizi korumaktadır. Multipl skleroz ve otizm gibi hastalıklarda D vitamini düzeyinin yeterli seviyede olması hastalığa karşı destek sağlıyor. Aynı zamanda insülin metabolizmasında da etkili ve insülin direncine karşı da bizi koruyor. Vücut ağırlığını düzenlemede de etkili olan D vitamininin obeziteye karşı da koruyucu olduğu yapılan çalışmalarla görüldü. 

Mutluluk hormonu salgılanmasında da katkısı var

D vitamininin aynı zamanda beyinde mutluluk hormonu salgılanmasında da katkısı olduğu görülmüş ve depresyonu olan hastalarda D vitamini düzeyinin yükseltilmesi ile olumlu sonuçlar alınmıştır. Çağımızın vebası niteliğindeki kanserde ise yine D vitamini düzeyinin yeterli ve yüksek dozlarda tutulmasının bazı kanser hastalıkları için riski düşürdüğü gözlemleniyor.  

D vitamininin ana kaynağı; güneş

Son yıllarda ilerleyen teknoloji ve değişen yaşam tarzı nedeniyle aslında farkında bile olmadan vücudumuzun D vitamini sentezini engelliyoruz. Hava kirliliği, cildimizi güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı korumak amaçlı kullandığımız güneş kremleri ve yanlış zamanlarda güneşlenmek D vitamini seviyesi yetersizliğinin ana nedenleri diyebiliriz. Çocuklar açısından bu duruma bakacak olursak, özellikle bebeklerde anne sütünde D vitamini çok düşük olduğundan ve doğarken de yeterli d vitamini depoları olmadığından dışarıdan D vitamini mutlaka alınması gerekir. Alınmadığında büyümekte olan bebeğimizde, başta bağışıklık sistemi olmak üzere birçok sağlık problemi görülebilir. Bebeklerde ve çocuklarda takviye olarak D vitamini kullanmanın yanında uygun saatlerde güneşlenmek de iyi olacaktır. D vitamini sentezi için en uygun saatler yaz aylarında öğlen 11.00-14.00 saatleri arasıdır. Kollar açıkta olacak şekilde 20-30 dakika güneşlenmek yeterli olabilir.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.