Çanakkale Haber

Tiroid Bozukluğu Riskinizi Anlamak İçin Aile Geçmişinize Bakın

SAĞLIK 25.05.2023 - 17:07, Güncelleme: 25.05.2023 - 17:07 3356+ kez okundu.
 

Tiroid Bozukluğu Riskinizi Anlamak İçin Aile Geçmişinize Bakın

Tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl Mayıs ayının son haftası ‘Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’ olarak kutlanıyor.

Tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl Mayıs ayının son haftası ‘Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’ olarak kutlanıyor. Bu yıl Uluslararası Tiroid Federasyonu’nun, genetiğin tiroid fonksiyon bozuklukları riskini ciddi şekilde etkileyebileceğine vurgu yapmak amacıyla belirlediği ‘Tiroid ve Genetik’ temasına, global olarak Merck de destek veriyor. Nefes borusunun ön kısmında yer alan, yaklaşık 20 gram ağırlığındaki kelebek şeklindeki tiroid bezi, boyutu küçük olsa da metabolizma için oldukça önemli role sahip bir organdır. Tiroid bezinden salgılanan hormonlar, doğumdan itibaren yaşamın sonuna kadar zeka gelişimi, vücudun büyüme ve gelişmesi gibi yaşamsal fonksiyonlarını düzenler. Bu bezin düzgün şekilde çalışmaması durumu, tiroid fonksiyon bozukluklarına sebep olur. Tiroid hastalıkları yaşam kalitesinde ciddi olumsuz etkilere sebep olur. Dünyada en yaygın görülen hastalıklardır ve yaklaşık 200 milyon insanı etkilemektedir. Buna rağmen tiroid hastalıklarıyla ilgili farkındalığın düşük olması ve semptomlarının genellikle diğer hastalıklarla karıştırılması, teşhiste gecikmeye neden olabilir. Bu sebeple pek çok hasta vaktinde tedavi edilmediği için hastalığın uzun süreli etkileriyle yüzleşmek zorunda kalıp, kardiyovasküler hastalıklar, depresyon, osteoporoz, kısırlık ve düşük riski yaşayabilir. Potansiyel tiroid bozukluğu riskini anlamak için aile geçmişini bilmek önem taşıyor  Tiroid bezinin az ya da çok çalışması, çoğunlukla genetik nedenlere dayanır. Yani tiroid hastalıklarının çoğu, kalıtsal olarak taşınabilir. Ailesinde tiroid bozukluğu ya da tiroid kanseri geçmişi olan kişiler, kalp atış ritmi düzensizlikleri, açıklanamayan kilo alımı veya kaybı, cilt problemleri, saçlarda dökülme, kabızlık, yorgunluk, kas zayıflığı, uyku sorunları, kaygı, depresyon, görme sorunları ve adet döngüsünde düzensizlik gibi semptomları varsa özellikle dikkatli olmalıdır.  Tiroid geleceğini anlamak için genetik yatkınlıkları bilmek şart  Tiroid fonksiyon bozuklukları, aile öyküsüne ve semptomlara göre hekime başvurularak, genetik test ve kan tahlilleriyle erken teşhis edilebilir. Tiroid bozukluklarında erken teşhis, hastalık takibini ve uygun tedavi düzenlenmesini mümkün kıldığı için önem taşır. Aile bireylerinden biri tiroid fonksiyon bozukluklarına ilişkin tanı almış ise, geri kalan aile üyelerinin riskleri daha iyi anlamalarına yardımcı olmak, olası belirti ve semptomlar konusundaki farkındalıklarını artırmak ve onları test yaptırmaya teşvik etmek, tiroid bozukluklarına karşı önlem almak adına oldukça önemlidir.  Bu yıl, 25-31 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’na Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) destek veriyor. TEMD Tiroid Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin konuyla ilgili “Ülkemizde tiroid hastaları sayısının 10-12 milyon civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu kişilerin yarısından çoğunun tiroid hastalığının farkında olmadıklarını söyleyebiliriz. Tiroid hastalıkları genel olarak kadınlarda daha sık görülüyor. Kadınların yaklaşık 1/8’inin hayatları boyunca en az bir tiroid hastalığı ile karşılaştığı düşünülmektedir. Pandemik olan tiroid hastalıklarının çoğunun altında genetik ve çevresel etkenler bir arada bulunmaktadır.” şeklinde açıklama yaptı.  Bu yıl Uluslararası Tiroid Federasyonu’na paralel olarak, özellikle genetik faktörlerin tiroid bozukluklarına etkisine vurgu yapmak istediklerini belirten Şahin, sözlerine “Aile öyküsü ve genetik yatkınlıklar tiroid hastalıkları için oldukça önemlidir. Birinci derece yakınlarında tiroid kanseri olan bireylerin kanser riskleri daha yüksektir. Kimlerin tiroid kanseri riskinin daha yüksek olduğunu ve kimlerin genetik olarak incelenmesi gerektiğini belirlemek bize erken tanı ve daha iyi tedavi başarısı sağlayacaktır. Bazı riskli kişilerin genetik olarak taranması gereklidir. Otoimmün tiroid hastalığı olan kişilerin akrabalarında da otoimmün tiroid hastalıkları ve diğer otoimmün hastalıklar daha sık görülmektedir.” diye devam ederek “Tiroid hastalıklarında aile öyküsü detaylı olarak alınmalı, ailelerinde tiroid hastalığı olan bireylerin boyunda şişlik durumunda doktora başvurmaları gerekmektedir.” mesajını verdi.   Uzmanlar, “Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası”nda özellikle ailesinde tiroid fonksiyon bozukluğu öyküsü olanları, konuyla ilgili farkındalık kazanmaya davet ediyor. Belirtilen semptomları yaşayan kişilerin hekimlerine danışmalarının ve hekim kontrolü altında tedavi edilmelerinin önemini vurguluyor. 
Tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl Mayıs ayının son haftası ‘Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’ olarak kutlanıyor.

Tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl Mayıs ayının son haftası ‘Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’ olarak kutlanıyor. Bu yıl Uluslararası Tiroid Federasyonu’nun, genetiğin tiroid fonksiyon bozuklukları riskini ciddi şekilde etkileyebileceğine vurgu yapmak amacıyla belirlediği ‘Tiroid ve Genetik’ temasına, global olarak Merck de destek veriyor.

Nefes borusunun ön kısmında yer alan, yaklaşık 20 gram ağırlığındaki kelebek şeklindeki tiroid bezi, boyutu küçük olsa da metabolizma için oldukça önemli role sahip bir organdır. Tiroid bezinden salgılanan hormonlar, doğumdan itibaren yaşamın sonuna kadar zeka gelişimi, vücudun büyüme ve gelişmesi gibi yaşamsal fonksiyonlarını düzenler. Bu bezin düzgün şekilde çalışmaması durumu, tiroid fonksiyon bozukluklarına sebep olur.

Tiroid hastalıkları yaşam kalitesinde ciddi olumsuz etkilere sebep olur. Dünyada en yaygın görülen hastalıklardır ve yaklaşık 200 milyon insanı etkilemektedir. Buna rağmen tiroid hastalıklarıyla ilgili farkındalığın düşük olması ve semptomlarının genellikle diğer hastalıklarla karıştırılması, teşhiste gecikmeye neden olabilir. Bu sebeple pek çok hasta vaktinde tedavi edilmediği için hastalığın uzun süreli etkileriyle yüzleşmek zorunda kalıp, kardiyovasküler hastalıklar, depresyon, osteoporoz, kısırlık ve düşük riski yaşayabilir.

Potansiyel tiroid bozukluğu riskini anlamak için aile geçmişini bilmek önem taşıyor 

Tiroid bezinin az ya da çok çalışması, çoğunlukla genetik nedenlere dayanır. Yani tiroid hastalıklarının çoğu, kalıtsal olarak taşınabilir. Ailesinde tiroid bozukluğu ya da tiroid kanseri geçmişi olan kişiler, kalp atış ritmi düzensizlikleri, açıklanamayan kilo alımı veya kaybı, cilt problemleri, saçlarda dökülme, kabızlık, yorgunluk, kas zayıflığı, uyku sorunları, kaygı, depresyon, görme sorunları ve adet döngüsünde düzensizlik gibi semptomları varsa özellikle dikkatli olmalıdır. 

Tiroid geleceğini anlamak için genetik yatkınlıkları bilmek şart 

Tiroid fonksiyon bozuklukları, aile öyküsüne ve semptomlara göre hekime başvurularak, genetik test ve kan tahlilleriyle erken teşhis edilebilir. Tiroid bozukluklarında erken teşhis, hastalık takibini ve uygun tedavi düzenlenmesini mümkün kıldığı için önem taşır. Aile bireylerinden biri tiroid fonksiyon bozukluklarına ilişkin tanı almış ise, geri kalan aile üyelerinin riskleri daha iyi anlamalarına yardımcı olmak, olası belirti ve semptomlar konusundaki farkındalıklarını artırmak ve onları test yaptırmaya teşvik etmek, tiroid bozukluklarına karşı önlem almak adına oldukça önemlidir. 

Bu yıl, 25-31 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası’na Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) destek veriyor. TEMD Tiroid Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin konuyla ilgili “Ülkemizde tiroid hastaları sayısının 10-12 milyon civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu kişilerin yarısından çoğunun tiroid hastalığının farkında olmadıklarını söyleyebiliriz. Tiroid hastalıkları genel olarak kadınlarda daha sık görülüyor. Kadınların yaklaşık 1/8’inin hayatları boyunca en az bir tiroid hastalığı ile karşılaştığı düşünülmektedir. Pandemik olan tiroid hastalıklarının çoğunun altında genetik ve çevresel etkenler bir arada bulunmaktadır.” şeklinde açıklama yaptı. 

Bu yıl Uluslararası Tiroid Federasyonu’na paralel olarak, özellikle genetik faktörlerin tiroid bozukluklarına etkisine vurgu yapmak istediklerini belirten Şahin, sözlerine “Aile öyküsü ve genetik yatkınlıklar tiroid hastalıkları için oldukça önemlidir. Birinci derece yakınlarında tiroid kanseri olan bireylerin kanser riskleri daha yüksektir. Kimlerin tiroid kanseri riskinin daha yüksek olduğunu ve kimlerin genetik olarak incelenmesi gerektiğini belirlemek bize erken tanı ve daha iyi tedavi başarısı sağlayacaktır. Bazı riskli kişilerin genetik olarak taranması gereklidir. Otoimmün tiroid hastalığı olan kişilerin akrabalarında da otoimmün tiroid hastalıkları ve diğer otoimmün hastalıklar daha sık görülmektedir.” diye devam ederek “Tiroid hastalıklarında aile öyküsü detaylı olarak alınmalı, ailelerinde tiroid hastalığı olan bireylerin boyunda şişlik durumunda doktora başvurmaları gerekmektedir.” mesajını verdi.  

Uzmanlar, “Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası”nda özellikle ailesinde tiroid fonksiyon bozukluğu öyküsü olanları, konuyla ilgili farkındalık kazanmaya davet ediyor. Belirtilen semptomları yaşayan kişilerin hekimlerine danışmalarının ve hekim kontrolü altında tedavi edilmelerinin önemini vurguluyor. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.