Çanakkale İYİ Parti İl Başkanlığı 18 Mart Deniz Zaferi’nin 107. Yılı Mesajı
Çanakkale İYİ Parti İl Başkanlığı 18 Mart Deniz Zaferi’nin 107. Yılı Mesajı
’18 Mart ,topyekûn bir vatan savunmasıdır. Türklerin şuur ve güveninden ileri gelen Çanakkale zaferi, Türk milliyetçiliğinde büyük bir uyanış ve gelişmenin başlangıcı olarak sömürge ülkelere de ışık ve umut olmuştur.
’18 Mart ,topyekûn bir vatan savunmasıdır. Türklerin şuur ve güveninden ileri gelen Çanakkale zaferi, Türk milliyetçiliğinde büyük bir uyanış ve gelişmenin başlangıcı olarak sömürge ülkelere de ışık ve umut olmuştur.
107 yıl önceydi ;
Tarihe vatan sevgisinin nasıl olduğunu altın harflerle yazan aziz şehitlerimizin bize bıraktığı gurur. …
18 Mart ,topyekûn bir vatan savunmasıdır. Türklerin şuur ve güveninden ileri gelen Çanakkale zaferi, Türk milliyetçiliğinde büyük bir uyanış ve gelişmenin başlangıcı olarak sömürge ülkelere de ışık ve umut olmuştur.
Aklın cesaretin, vatan sevgisi ve imanın sonucu olan bu zafer Yeni bir Lider doğurmuştur. 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal,
25 Nisan 1915 günü Arıburnu bölgesinden karaya çıkarak karşısında kahramanca direnen Türk bölüğünün sayıca azlığından da yararlanarak ilerleyen Anzak Kolordusu’nun yol açacağı tehlikeyi sezen ve , üst makamlardan emir almadan inisiyatifini kullanarak Kocaçimen tepesi üzerinden karşı hücum emri vererek, 57. Alay ve bir batarya ile yapılan karşı taarruzla düşmanı sahile kadar geri çekilmeye mecbur etti , Mustafa Kemal’in; “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” komutuna tereddütsüz uyarak mevcudunun tamamına yakınını şehit vererek, bir kahramanlık destanı yaratan bu alay 57. Alaydır.
Çanakkale Seyit Onbaşı’nın insanüstü bir güçle 275 kiloluk bir top mermisini kaldırarak Fransızların Bouvet zırhlısını denize gömdüğü, Yahya Çavuş ve 67 askerinin, siperlerine düşen 4650 top mermisine ve 3000 askerden oluşan İngiliz Kuvvetlerine rağmen Seddülbahir’de 12 saat vatan toprağını koruduğu bir destanlar yatağıdır. 1915 yılı sonuna doğru 284.000 kayba rağmen Gelibolu’nun düşürülemeyeceği, Çanakkale’ nin karadan da geçilemeyeceğini anlayan düşman 1916’ın ilk günlerinde sessizce, gece karanlığında tası tarağı toplayıp Gelibolu’yu terk etmiştir.
Çanakkale analarını, babalarını, ailelerini bırakıp, köylerini, evlerini, okullarını bırakıp buralara gelen ve burada gönül gönüle şehadete giden Mehmetçik’in destanıdır. Öyle bir destandır ki, kahramanları “Bedrin Aslanları” ile karşılaştırılır. Öyle bir destandır ki, Mehmet Akif Ersoy Mehmetçiğe şöyle seslenecektir:
“Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.”
Çanakkale Kilitbahir’dir, Eceabat’tır, Arıburnu ve en çok Mustafa Kemal’dir.
Çanakkale kendilerine ölmekten veya zaferden başka bir seçenek bırakmayanların yarattığı zaferdir.
Mustafa Kemal Atatürk ,Mehmetçiği, Mehmetçik ve Halkta bu üstün yetenekli komutanı Çanakkale’de kan ve ateş içinde tanıyarak , Milli Mücadeleyi başlatmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında Kurtuluş Savaşı’ndaki liderliğini halk tarafından tereddütsüz kabul edilmiştir. ..
Biz bu ülke sınırları içerisinde birlikte yaşamak için çok büyük bedeller ödemiş ve kahramanlıklar göstermiş bir milletiz. Bu ülke yokluk, acı, kan ve gözyaşı ile kazanıldı. Binlerce şehit, evlatlarının Vatanının geleceği için Özgürlük bağımsızlık ve kula kul olmamak Hür iradesi ile yaşamak için şehit oldu…
Türk Milletinin İstediği tek şey köle olmadan varlığının değeri ve saygınlığı ile yaşamaktı…
Bir avuç azınlık yada ayrıcalıkların altında ezilmeden eşit ve kardeşçe yaşamak...
Bizler Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda boynumuza geçirilmek istenen tasmaları reddettik, “hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarız” dedik.
Çanakkale’de dünyaya örnek olan vatan millet sevgisiyle aziz şehitlerimizin kanları ile atılan temel ile , özgür ve eşit vatandaşlar olarak mücadelemiz halen devam etmektedir…
Halkı ayrıştırmak için sahneye bir dolu oyun koysanızda, bin yıllık , yüzyıllık hayaller ve hedeflerle iç de ve dışta emellerine ulaşmak isteyenlere “hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarız” diyerek yeni doğan güneş gibi karşılarında dimdik durmaktayız. Çanakkale’de yapılan fedakarlıkları taçlandıracak olan şey, Türkiye’nin daha demokratik, zengin, güçlü bir ülke olarak da milletler ailesi arasında yerini almasıdır. Bilimdir, Teknolojidir, Sanattır , Üretmektir ve fikri hür vicdanı hür aydınlık nesiller yetiştirmektir.
18 Mart vesilesiyle bir kere daha başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı ve bu uğurda canını veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyor, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak ülkemizde, özgür ve demokratik bir şekilde yaşama ülküsünden asla vazgeçmeyeceğimizi bildiriyorum.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.