Milli Değerlere Saygının ve Bilincin Yitirilmesi Sapkın Düşünceler..
Milli Değerlere Saygının ve Bilincin Yitirilmesi Sapkın Düşünceler..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanakları olan laiklik, ulusal egemenlik ve Atatürk ilkeleri, bugün her zamankinden daha fazla tehdit altında. Cumhuriyetimizin
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanakları olan laiklik, ulusal egemenlik ve Atatürk ilkeleri, bugün her zamankinden daha fazla tehdit altında. Cumhuriyetimizin
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanakları olan laiklik, ulusal egemenlik ve Atatürk ilkeleri, bugün her zamankinden daha fazla tehdit altında. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce “Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz” sözleriyle çizdiği çağdaş medeniyet hedefinden ne yazık ki büyük bir sapma yaşanıyor. Saygı Öztürk’ün makalesinde işaret ettiği Edremit’teki olay, bu sapmanın adeta bir tezahürü.
Edremit’te Yaşanan Olay
Edremit’te bir askeri gazinoda pazartesi günü İstiklal Marşı okunurken, herkesin ayağa kalktığı bir anda, iki başörtülü kadının kalkmaması dikkat çekti. Marş bitiminde, bir kadının bu durumu sorgulaması üzerine, başörtülü kadınlardan biri, “Siz ezan okunurken kalkıyor musunuz? Biz de İstiklal Marşı okunurken kalkmayız” şeklinde bir yanıt verdi. Bu tartışma, toplumun milli değerlere ve dini sembollere yaklaşımı üzerinden derin bir kutuplaşmanın göstergesi..
İstiklal Marşı'na Saygı: Ortak Bir Değer
İstiklal Marşı, bu milletin bağımsızlık mücadelesinin sembolüdür. İşgale karşı bir direnişin, özgürlüğe olan inancın destanıdır. Marşımızın okunması sırasında ayağa kalkmak, yalnızca bir nezaket kuralı değil, aynı zamanda milli bir sorumluluktur. Edremit gibi Kuvayı Milliye ruhunun kökleştiği bölgelerde bu değerlerin yaşatılması gurur vericidir. Ancak, bir askeri gazinoda yaşanan tartışma, Cumhuriyet’in değerlerine karşı duyarsızlıkların giderek normalleştiğini gösteriyor.
Ayağa kalkmayan iki başörtülü kadının gerekçesi, yalnızca bir bireysel tercih değil, ülkemizin son 20 yılda içine sürüklendiği kutuplaşma ve bilinçsizliğin açık bir örneğidir. “Siz ezan okunurken ayağa kalkıyor musunuz?” şeklindeki savunma, bir milli marşın anlamını ve önemini kavrayamayan, ideolojik bir bakış açısını ortaya koyuyor. Bu durum, eğitim sistemimizin, toplumsal değerlerimizin ve Cumhuriyet bilincimizin nasıl erozyona uğradığının en somut göstergesidir.
Şeriat Özlemi ve Cumhuriyet Karşıtlığı
Atatürk’ün “Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir” ifadesi, çağdaş bir toplumun yol haritasıdır. Ancak bugün, medeniyet yerine dogmatizme dayalı bir anlayışın hızla yaygınlaştığına tanık oluyoruz. Şeriat özlemi içinde olan ve Cumhuriyet karşıtı bir ideolojiyi savunan gruplar, toplumu ayrıştırmayı ve Cumhuriyet’in temel değerlerini hedef almayı alışkanlık haline getirdi.
Türkiye’de son yıllarda şahit olduğumuz birçok olay, bu zihniyetin toplumsal dokuyu nasıl tahrip ettiğini gözler önüne seriyor. Milli değerlerimize ve bayrağımıza saygı göstermemek bir hak meselesi değil, bir bilinç eksikliğidir. İstiklal Marşı’na saygı göstermemek, bağımsızlık mücadelemizi ve bu topraklar uğruna can veren şehitlerimizi yok saymaktır.
Eğitim ve Farkındalık Şart
Bu olaylar, eğitim sistemimizin ne derece yozlaştığını gösteriyor. Cumhuriyet değerlerini anlamayan nesiller yetiştiren bir anlayış, bugün toplumumuzu kutuplaştırıyor. Eğitim sistemimizde laiklik, demokrasi ve Atatürk ilkelerinin yeniden güçlü bir şekilde yer bulması şarttır. İnsanlara bayrağımıza, marşımıza ve Cumhuriyet değerlerimize saygının neden bir zorunluluk olduğunu anlatacak bir bilinç aşılanmalıdır.
El Cümle;
Cumhuriyet, kolay kurulmuş bir rejim değildir. Kanla, canla ve büyük fedakarlıklarla kazanılmıştır. Bu değerlerin unutulmasına, küçümsenmesine ya da çarpıtılmasına asla izin verilmemelidir. Edremit’teki olay gibi durumlar, bizlere Cumhuriyet’in ve onun değerlerinin korunması için daha çok çalışmamız gerektiğini hatırlatmaktadır. Şeriat özlemiyle, dogmatizmin gölgesinde karanlığa sürüklenen değil; akıl, bilim ve medeniyetle aydınlanan bir Türkiye ideali, her yurttaşın en büyük sorumluluğudur.
Unutulmamalıdır ki İstiklal Marşı’na saygı, bu ülkenin tarihine, değerlerine ve geleceğine olan inancın bir göstergesidir. Bunu anlamamak, Türkiye Cumhuriyeti’ni anlamamaktır. Ve bizler, Cumhuriyet’in gerçek sahipleri olarak bu bilinçsizliğe karşı her zaman mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.