Bigaʹnın Hisarlı Köyüʹnde Mangal kömürü için meşe ormanı katlediliyor
YEREL
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
27.04.2015 - 22:18, Güncelleme:
27.04.2015 - 22:18 4576+ kez okundu.
Bigaʹnın Hisarlı Köyüʹnde Mangal kömürü için meşe ormanı katlediliyor
Biga'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hisarlı Köyü’nde, yaklaşık 70 hektar meşe ormanında sözcüğün tam anlamıyla bir katliam başladı. Biga Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı Karabiga Orman İşletme Şefliği kontrolündeki orman, dışarıdan gelen ekiplerce hızla ve gelişigüzel biçimde kesiliyor. Bir başka deyişle, mangal kömürü yapmak için hangi ağaç işlerine geliyorsa, onu kesiyorlar.
Hisarlı köylüleri adeta talana gelmiş ekiplerle tartışmamak, olası bir çatışmaya meydan vermemek, yıllardır yaşadıkları huzuru bozmamak için, bir süredir resmi makamların kapılarını aşındırıp duruyorlar. Bu süreçte duydukları tek bilgi, "Orman İşletme Müdürlüğü Hisarlı Meşe Ormanı'nı tümüyle kesecek, yerine çam dikecek!"
Bu topraklarda, orman denince ilk akla gelmesi gereken, doğa ve canlılar için en değerlisi meşe ağaçları ile birlikte nelerin yok edildiğini, herkesten çok Orman Genel Müdürlüğü’nün bilmesi gerekiyor. Yeraltı sularının oluşumundan erozyona, oksijenden hayvan yaşamına sayısız öneme sahip. TEMA Vakfı’nın yıllardır gösterdiği çabaya karşın, meşe ormanlarınınTürkiye orman varlığı içindeki payı gün geçtikçe azalıyor. Bunu da her nedense Orman Genel Müdürlüğü yapıyor.
Şimdi soruyoruz:
Binlerce yıldır doğal meşe ormanı olan bölgedeki meşeleri mangal kömürü yapmak ve yerine çam dikmeye kalkmak, hangi doğa yasasına ve bilime uygun?
Meşe ormanı yalnızca ağaç değil, aynı zamanda doğal hayvanların evidir, doğal bitki örtüsüdür. Küçükbaş hayvancılığın yaşam alanıdır, arıcılığın yaşam alanıdır. Mangal kömürü üretmek için meşe kesip altında ot bitmeyen çam dikmek -güncel deyişle yazalım - bir soykırımdır!
Hisarlı Köyü'nde yakılarak mangal kömürü yapılan meşelerin kesim işi, eğer bir ihale sonucu ise, ihale ilanından köylülerin haberi neden yok?
Orman Ürünlerinin Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik; “Resmi Gazete'de, valilikçe/kaymakamlıkça belirlenecek günlük çıkan mahalli gazetelerden birinde, belediye aracılığı ile ve Orman Genel Müdürlüğü birimlerinin internet sitelerinin en az birinde ihalenin ilanı yayınlanır” diyor. Kimsenin görmediği yerlerdeki ilanlarla iş bitirmenin savunulur tarafını bulamıyoruz.
Orman Genel Müdürlüğü Orman Koruma Ekipleri, koruma faaliyetlerini kayıtlı biçimde takip etmek zorunda olduklarına göre; Hisarlı Köyü’ndeki dışarıdan gelmiş ekiplerin meşe katliamı bu kayıtlara nasıl geçiriliyor?
Saatlerce nerden getirildikleri belirsiz ekipleri izledik, herhangi bir orman koruma ekibi görmedik; köylülere de sorduk, onlar da hiç görmediklerini söylediler.
Hisarlı Köyü'nde yüzlerce yıldır yapılan hayvancılık yok edilmek mi isteniyor? Hisarlı Köylüsü göçe mi zorlanıyor?
Biga'nın bu en eski bir kaç köyünden biri olan Hisarlı köyünde, ne acıdır ki köy tüzel kişiliğine ait mera yok! Meşe Ormanı aynı zamanda mera gibi kullanılıyor. Çarpıcı olan bir konu da, çocukları ve gençleri olan ender köylerden biri ve hepsi Hisarlı Köyü'nde yaşamayı seviyorlar. Açıkçası köyü görüp sevmemek de olanaksız.
Bugüne dek devletten hiçbir şey istememiş, hala da istemeyen, huzurlu ve mutlu Hisarlı Köyü'nü yüzyıllar sonra gergin bir ortama sokan ve "Devlet köyümüzü terk etmemizi mi istiyor?" diye sorduran bu katliam, hangi yüce ülke çıkarları için yapılıyor?
Devlet ise git iyileştir, yardımcı ol, yoksa "köylülerin dediği gibi:
“Bırakın, Hisarlı Köyü bari doğal kalsın!”
Anadolu folklorunun dahisiMuzaffer Sarısözen'in derlediği türküdeki gibi:
Meşeler gövermiş varsın göversin
Söyleyin huysuza durmasın gelsin
Varmasın kötüye asılsın ölsün
Kötü adam var ömrünü yok eder kaynak bigagazete
Biga'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hisarlı Köyü’nde, yaklaşık 70 hektar meşe ormanında sözcüğün tam anlamıyla bir katliam başladı. Biga Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı Karabiga Orman İşletme Şefliği kontrolündeki orman, dışarıdan gelen ekiplerce hızla ve gelişigüzel biçimde kesiliyor. Bir başka deyişle, mangal kömürü yapmak için hangi ağaç işlerine geliyorsa, onu kesiyorlar.
Hisarlı köylüleri adeta talana gelmiş ekiplerle tartışmamak, olası bir çatışmaya meydan vermemek, yıllardır yaşadıkları huzuru bozmamak için, bir süredir resmi makamların kapılarını aşındırıp duruyorlar. Bu süreçte duydukları tek bilgi, "Orman İşletme Müdürlüğü Hisarlı Meşe Ormanı'nı tümüyle kesecek, yerine çam dikecek!"
Bu topraklarda, orman denince ilk akla gelmesi gereken, doğa ve canlılar için en değerlisi meşe ağaçları ile birlikte nelerin yok edildiğini, herkesten çok Orman Genel Müdürlüğü’nün bilmesi gerekiyor. Yeraltı sularının oluşumundan erozyona, oksijenden hayvan yaşamına sayısız öneme sahip. TEMA Vakfı’nın yıllardır gösterdiği çabaya karşın, meşe ormanlarınınTürkiye orman varlığı içindeki payı gün geçtikçe azalıyor. Bunu da her nedense Orman Genel Müdürlüğü yapıyor.
Şimdi soruyoruz:
Binlerce yıldır doğal meşe ormanı olan bölgedeki meşeleri mangal kömürü yapmak ve yerine çam dikmeye kalkmak, hangi doğa yasasına ve bilime uygun?
Meşe ormanı yalnızca ağaç değil, aynı zamanda doğal hayvanların evidir, doğal bitki örtüsüdür. Küçükbaş hayvancılığın yaşam alanıdır, arıcılığın yaşam alanıdır. Mangal kömürü üretmek için meşe kesip altında ot bitmeyen çam dikmek -güncel deyişle yazalım - bir soykırımdır!
Hisarlı Köyü'nde yakılarak mangal kömürü yapılan meşelerin kesim işi, eğer bir ihale sonucu ise, ihale ilanından köylülerin haberi neden yok?
Orman Ürünlerinin Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik; “Resmi Gazete'de, valilikçe/kaymakamlıkça belirlenecek günlük çıkan mahalli gazetelerden birinde, belediye aracılığı ile ve Orman Genel Müdürlüğü birimlerinin internet sitelerinin en az birinde ihalenin ilanı yayınlanır” diyor. Kimsenin görmediği yerlerdeki ilanlarla iş bitirmenin savunulur tarafını bulamıyoruz.
Orman Genel Müdürlüğü Orman Koruma Ekipleri, koruma faaliyetlerini kayıtlı biçimde takip etmek zorunda olduklarına göre; Hisarlı Köyü’ndeki dışarıdan gelmiş ekiplerin meşe katliamı bu kayıtlara nasıl geçiriliyor?
Saatlerce nerden getirildikleri belirsiz ekipleri izledik, herhangi bir orman koruma ekibi görmedik; köylülere de sorduk, onlar da hiç görmediklerini söylediler.
Hisarlı Köyü'nde yüzlerce yıldır yapılan hayvancılık yok edilmek mi isteniyor? Hisarlı Köylüsü göçe mi zorlanıyor?
Biga'nın bu en eski bir kaç köyünden biri olan Hisarlı köyünde, ne acıdır ki köy tüzel kişiliğine ait mera yok! Meşe Ormanı aynı zamanda mera gibi kullanılıyor. Çarpıcı olan bir konu da, çocukları ve gençleri olan ender köylerden biri ve hepsi Hisarlı Köyü'nde yaşamayı seviyorlar. Açıkçası köyü görüp sevmemek de olanaksız.
Bugüne dek devletten hiçbir şey istememiş, hala da istemeyen, huzurlu ve mutlu Hisarlı Köyü'nü yüzyıllar sonra gergin bir ortama sokan ve "Devlet köyümüzü terk etmemizi mi istiyor?" diye sorduran bu katliam, hangi yüce ülke çıkarları için yapılıyor?
Devlet ise git iyileştir, yardımcı ol, yoksa "köylülerin dediği gibi:
“Bırakın, Hisarlı Köyü bari doğal kalsın!”
Anadolu folklorunun dahisiMuzaffer Sarısözen'in derlediği türküdeki gibi:
Meşeler gövermiş varsın göversin
Söyleyin huysuza durmasın gelsin
Varmasın kötüye asılsın ölsün
Kötü adam var ömrünü yok eder kaynak bigagazete
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.