Ramazan Akyürek: Başbakanʹın emriyle hareket ettik
GÜNCEL
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
04.08.2014 - 22:10, Güncelleme:
04.08.2014 - 22:10 2746+ kez okundu.
Ramazan Akyürek: Başbakanʹın emriyle hareket ettik
İlk kez bir televizyon kanalına çıktığını söyleyen Akyürek, "Hayatımda ilk defa böyle bir programa çıkıyorum. Teşekkür ediyorum. Kendimi gergin hissediyorum. Arzu ederek katılmadım. Avukatım Adnan Bey son dönemdeki yayınlar çok fazla arttığı için tekziplerle uğraşıyoruz. En son önceki gün seni de alıp içeri atacaklar biz tekziplerle seni anlatamıyoruz senin de çıkıp kendini ifade etmen lazım dediği için buradayım. Ben değil televizyonuna çıkmak herhangi bir gazeteci arkadaşa geri döneceğim dedim ama bugüne hiç geri dönüş yapmadım. Ama şimdi mecburiyetten dolayı buradayım." dedi.
İşte Akyürek'in açıklamalarından notlar:
1958 Adana doğumluyum. 1980 polis akademisi mezunuyum. 1980'den buyana teşkilatın çeşitli kademelerinde görev yaptım. En son Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevinde bulundum.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan 3 gün sonra görevden alındım. Diğer arkadaşların da kendilerine hikayeleri vardır. Memleket için de acıdır. 37 yıllık görev hayatım boyunca en son Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevindeyken herkes bizi tanıdı. Lüzümlu lüzumsuz konuşanlar var. Çıkıp burada kendimizi izah etmek istedik.
Görevden alınmayı hazmetmiş değilim. İdare o gün haketti. Keşke 20 Aralık'ta değil de 20 Haziran'da takdir etseydi daha çok sevinirdim. İstanbulda yapılan operasyonlarla ne şahıs ne de birim olarak ilgim yoktur. Emniyet Genel Müdürümüzün yazılı emri olmadan soruşturma açacak konumda değildim. Sayın İdris Naim Şahin Bakanı'ma teşekkür ediyorum. Onları mahcup edecek birşey yapmadım. 17 Aralık ve sonrasında bir ilgisi yok. Operasyonu yapan arkadaşlarla benim görüşmem söz konusu değil. Bu nedenle o dönemde alınmamı hem kendi adıma hem de o kararı verenler adına üzüntüyle karşıladım.
Görevden alınmayla ilgil ben memurum hukuki yollara başvurdum. İdare mahkemesinden karar çıkardım. 30 gün sonra uygulama zorunluğu olduğu için Genel Müdür'üm talimat vermiş. 30. günde Genel Müdür çağırdı bu konjektürde sizinle çalışamayacağım dedi. Mahkemeye davayı açtım kararı bekliyoruz. Maaşımda 1540 TL düşüş oldu. Hiç olmazsa hak etmenin olmanın avantajını yaşamak istiyordum. Dava kazansa bile makam doluysa makama gelemeyecek ama haklarından faydalanacak deniliyordu. Genel Müdür Meclis'ten geçti Köşk'ten onaylanırsa sen makama gelmemiş oluyorsun dedi. Benim gözüm makamda değil. 1540 lirayı alayım dedim. 10 gün istirahat aldım. Ben makama başlamadan haklarını almış olarak merkez memuru oldum. Sevindim. Memurum neticede. Memurun maaşına 100 lira zam olsa sevinir. Belki birçok insan için büyük bir para değil. 3 gün sonra Genel Müdür başlarsan seni açığa alacağız dedi. Dediği gibi yaptım. Göreve başladım. Göreve başladıktan sonra birkaç gün sonra açığa aldılar. Benim için ağır oldu. Açığa alınmak maaşının 3'te birini kesiyorlar silahınızı kimliğinizi alıyorlar.
ERGENEKON VE KCK OPERASYONLARININ BAŞINDAYDINIZ
İstihbarat başkanı bendim. Ben olmasaydım nasıl olacaksa ben oradayken öyle oldu. Ben de olsam o da olsa ithimat o şekilde oluyor. Bakanla genel müdürle görüşüp kendi mahiyetimle paylaşıyorum. Mahiyetim de o perspektif çerçevesinde çalışıyordu. Ben bugün yönetici olmak istemem. O gün sağlıklı ortamda çalıştığımızı düşünüyordum. Bugün gel istihbarat daire başkanı yada emniyet müdürü ol deseler arkadaşlarımla görüşüyorum zor götürüyorlar. Zor dönem geçiriyorlar. O dönem şöyle güzeldi herkes görevini yapıyordu. Benden önceki başkanlarıma teşekkür ettim. Görevi teslim aldığımdaki kadro neyse aynı kadro ile devam ettim. Değiştirmek zorunda kalmadım. Başbakan İçişleri Bakanı'ndan aldığım perspektif neyse onu yaptık. Kanunsuz iş yapmadık.
Genel Müdürden ayrı birşey yapamazsınız. İstihbarat başkanlığı diğer başkanlıklardan farklı. Başbakan'ın perspektifi almak zorundasınız. Bugünkü arkadaşımız o çerçevede çalışmak zorunda.
Başbakanı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerimde onların bana veridği izin ölçüsünde kendimi baba oğul ilişkisi kadar rahat ettiğim dönemi yaşadım. Belki yoruldum ama ülkem adına bir süreç yaşadım. Desteği tam verdiler. Gereği neyse o çereçevde çalıştık.
Çok örnek var. Medyada gümbür gümbür değişik şartlarda spesifik şartları burada arz etmiyorum.
Bakan onayı ile geliyor ama Başbakan'ın bilgisi dışında istihbarata kimse gelmez. Hakimi savcısı herkes kendi vazifesini yapar. Başbakanımız şu konulara eğilmenizi istiyor şunları gönderin ben de Başbakan'dan ne gelirse onu arz ediyorum.
KAYNAK: ZAMAN
İlk kez bir televizyon kanalına çıktığını söyleyen Akyürek, "Hayatımda ilk defa böyle bir programa çıkıyorum. Teşekkür ediyorum. Kendimi gergin hissediyorum. Arzu ederek katılmadım. Avukatım Adnan Bey son dönemdeki yayınlar çok fazla arttığı için tekziplerle uğraşıyoruz. En son önceki gün seni de alıp içeri atacaklar biz tekziplerle seni anlatamıyoruz senin de çıkıp kendini ifade etmen lazım dediği için buradayım. Ben değil televizyonuna çıkmak herhangi bir gazeteci arkadaşa geri döneceğim dedim ama bugüne hiç geri dönüş yapmadım. Ama şimdi mecburiyetten dolayı buradayım." dedi.
İşte Akyürek'in açıklamalarından notlar:
1958 Adana doğumluyum. 1980 polis akademisi mezunuyum. 1980'den buyana teşkilatın çeşitli kademelerinde görev yaptım. En son Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevinde bulundum.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan 3 gün sonra görevden alındım. Diğer arkadaşların da kendilerine hikayeleri vardır. Memleket için de acıdır. 37 yıllık görev hayatım boyunca en son Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevindeyken herkes bizi tanıdı. Lüzümlu lüzumsuz konuşanlar var. Çıkıp burada kendimizi izah etmek istedik.
Görevden alınmayı hazmetmiş değilim. İdare o gün haketti. Keşke 20 Aralık'ta değil de 20 Haziran'da takdir etseydi daha çok sevinirdim. İstanbulda yapılan operasyonlarla ne şahıs ne de birim olarak ilgim yoktur. Emniyet Genel Müdürümüzün yazılı emri olmadan soruşturma açacak konumda değildim. Sayın İdris Naim Şahin Bakanı'ma teşekkür ediyorum. Onları mahcup edecek birşey yapmadım. 17 Aralık ve sonrasında bir ilgisi yok. Operasyonu yapan arkadaşlarla benim görüşmem söz konusu değil. Bu nedenle o dönemde alınmamı hem kendi adıma hem de o kararı verenler adına üzüntüyle karşıladım.
Görevden alınmayla ilgil ben memurum hukuki yollara başvurdum. İdare mahkemesinden karar çıkardım. 30 gün sonra uygulama zorunluğu olduğu için Genel Müdür'üm talimat vermiş. 30. günde Genel Müdür çağırdı bu konjektürde sizinle çalışamayacağım dedi. Mahkemeye davayı açtım kararı bekliyoruz. Maaşımda 1540 TL düşüş oldu. Hiç olmazsa hak etmenin olmanın avantajını yaşamak istiyordum. Dava kazansa bile makam doluysa makama gelemeyecek ama haklarından faydalanacak deniliyordu. Genel Müdür Meclis'ten geçti Köşk'ten onaylanırsa sen makama gelmemiş oluyorsun dedi. Benim gözüm makamda değil. 1540 lirayı alayım dedim. 10 gün istirahat aldım. Ben makama başlamadan haklarını almış olarak merkez memuru oldum. Sevindim. Memurum neticede. Memurun maaşına 100 lira zam olsa sevinir. Belki birçok insan için büyük bir para değil. 3 gün sonra Genel Müdür başlarsan seni açığa alacağız dedi. Dediği gibi yaptım. Göreve başladım. Göreve başladıktan sonra birkaç gün sonra açığa aldılar. Benim için ağır oldu. Açığa alınmak maaşının 3'te birini kesiyorlar silahınızı kimliğinizi alıyorlar.
ERGENEKON VE KCK OPERASYONLARININ BAŞINDAYDINIZ
İstihbarat başkanı bendim. Ben olmasaydım nasıl olacaksa ben oradayken öyle oldu. Ben de olsam o da olsa ithimat o şekilde oluyor. Bakanla genel müdürle görüşüp kendi mahiyetimle paylaşıyorum. Mahiyetim de o perspektif çerçevesinde çalışıyordu. Ben bugün yönetici olmak istemem. O gün sağlıklı ortamda çalıştığımızı düşünüyordum. Bugün gel istihbarat daire başkanı yada emniyet müdürü ol deseler arkadaşlarımla görüşüyorum zor götürüyorlar. Zor dönem geçiriyorlar. O dönem şöyle güzeldi herkes görevini yapıyordu. Benden önceki başkanlarıma teşekkür ettim. Görevi teslim aldığımdaki kadro neyse aynı kadro ile devam ettim. Değiştirmek zorunda kalmadım. Başbakan İçişleri Bakanı'ndan aldığım perspektif neyse onu yaptık. Kanunsuz iş yapmadık.
Genel Müdürden ayrı birşey yapamazsınız. İstihbarat başkanlığı diğer başkanlıklardan farklı. Başbakan'ın perspektifi almak zorundasınız. Bugünkü arkadaşımız o çerçevede çalışmak zorunda.
Başbakanı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerimde onların bana veridği izin ölçüsünde kendimi baba oğul ilişkisi kadar rahat ettiğim dönemi yaşadım. Belki yoruldum ama ülkem adına bir süreç yaşadım. Desteği tam verdiler. Gereği neyse o çereçevde çalıştık.
Çok örnek var. Medyada gümbür gümbür değişik şartlarda spesifik şartları burada arz etmiyorum.
Bakan onayı ile geliyor ama Başbakan'ın bilgisi dışında istihbarata kimse gelmez. Hakimi savcısı herkes kendi vazifesini yapar. Başbakanımız şu konulara eğilmenizi istiyor şunları gönderin ben de Başbakan'dan ne gelirse onu arz ediyorum.
KAYNAK: ZAMAN
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.